Ankaragücü, Trabzon deplasmanından 1-1’lik beraberlikle puanla döndü.
Sosyal medyada, televizyonlardaki programlarda Sarı Lacivertli ekibin sanki çok sürpriz bir sonuca imza attığı yorumları yapılıyor.
Ankaragücü’nün kadro yapısını bilen, inanan kişiler için ise sonuç son derece normal.
Bakmayın siz Ankaragücü’nün ligin son sırasında olmasına.
Geçen hafta da şampiyonluğun diğer adayı Başakşehir ile oynadı bu takım.
Hakem faktörleri olmasa, bir farkı var mı Ankaragücü’nün Başakşehir’den, Trabzonspor’dan?
Dış etkenler olmasa, Ekuban ve Nwakaeme’den yoksun bir Trabzonspor ile Ankaragücü 10 maç yapsa kazanan çıkmaz, illaki birisi kazanacaksa da Ankaragücü kazanır.
Nitekim maç geneline bakıldığında üstün olan taraf hep Ankaragücü oldu.
Ankaragücü’nü analiz etmeden kısa bir Trabzonspor analizi yapmak gerekirse.
Bugüne kadar öne geçtikleri maçlarda tam 22 puan kaybetmişler.
İnanılmaz bir rakam.
Çok atıyorlar ama mutlaka gol de yiyorlar.
En büyük özellikleri kanatları çok iyi kullanmalarıydı.
Ekuban ve Nwakaeme’nin güçleri ve hızlı driplingleri rakipleri perişan ediyordu.
Bu iki oyuncunun olmaması halinde sıradan bir Anadolu takımına dönüşecekleri çok belliydi.
Nitekim öyle oldular.
Gelelim Ankaragücü’ne ve önemli soruya…
İbrahim Üzülmez’in Ankaragücü’ne katkısı oldu mu?
Ankaragücü kaybetseydi İbrahim Üzülmez’e söz söyleme hakkımız olmayacaktı.
Beraberliği de sadece Üzülmez faktörüne bağlarsak, kalan 5 maçta çok üzülürüz.
Ankaragücü her zamanki zaaflarını dün de yaşadı, her zamanki artılarıyla da dün sahadaydı.
İbrahim Üzülmez, maç öncesi yaptığı konuşmada erken gol yediklerinden bahsetti.
Ankaragücü daha 2’nci dakikada gol yedi.
Demek ki henüz bu zaafa çare olamamış.
Bu takım birçok maçta harika geri dönüşlere imza atmıştı.
Bu maçta da müthiş geri dönüş gerçekleştirdi.
Pinto’nun sağ bek oynaması, İbrahim Üzülmez’den de önce düşünülen, hafta boyunca uygulanan formatın sonucuydu.
Trabzonspor’un solunda Ekuban’ın oynaması bekleniyordu.
Cebrail’in zayıf yapısıyla güçlü fiziğe sahip Ekuban karşısında yetersiz kalacağı düşünüldü.
Doğru bir düşünceydi, İbrahim Üzülmez de kendisine söylenenleri dinledi, uyguladı.
Önlibero olarak Üzülmez de herkes gibi Sedat-Faty ikilisini tercih etti.
Miloş’un agresifliği ona da anlatılmış, inanmış ki oynatmaya cesaret edemedi.
Deliden en iyi deli anlar.
Deli İbrahim’den en büyük beklenti, şu Miloş’u adam etmesi, Ankaragücü’nü Faty ve Sedat’ın verimsizliğinden kurtarması.
Bir diğer beklenti de Orgill ve Rodrigues’in verimsizliğine çare bulması.
İbrahim Üzülmez’in en büyük artısı neydi diye sorarsanız…
Ankaragücü’nün kadrosunu kısa sürede özümsemiş.
Bu takımın çok derin bir kadroya sahip olmadığını, yedeklerin çoğunun Süper Lig ayarında olmadığını çözmüş.
Mustafa Reşit Akçay’ın geçen hafta yaptığı gibi illa ki 5 oyuncu değiştirme hakkı var diye olmayacak oyuncuları sahaya atmadı.
Sadece 3 oyuncu değişikliği ile yetindi, kumar oynamadı.
Rivas’ı niye tercih etmedi anlamak mümkün değil.
Belki Rivas geçen hafta yaptığı gibi yine oyuna girmeyi reddetmiş olabilir.
Eğer öyleyse, gereği bir an önce yapılmali ki, huzursuzluk önlenmeli.
Sonuç olarak Ankaragücü Trabzon’dan puanla dönüyorsa:
1-Trabzonspor, Ekuban’ı da kaybedince kafa olarak bitmiş.
Erken gelen golün üzerine, hakem desteğiyle yatmak istediler, güçleri olmadığından başaramadılar.
Çok fazla geri çekildiler, buna rağmen ilk yarım saat Ankaragücü nasıl atak yapacağını çözemedi.
Scarione’nin kaçırdığı pozisyon Başkent ekibinin aklını başına getirdi ve oynamaya başladı.
Sonuçta da golü buldu, biraz daha cesur olsalar ikinci golü de bulabilirlerdi de hakem müsaade eder miydi bilinmez.
2-Hakemin sadece yarım saatlik tarafsızlığı Ankaragücü’ne yetti.
Ankaragücü’nün ilk yarım saatteki verimsizliğinde hakem Abdulkadir Bitigen’in rolü çok fazlaydı.
Her pozisyonda taktir hakkını Trabzon’dan yana kullandı.
Tüm defans oyuncularını daha ilk faullerinde sarı kart göstererek sindirdi.
Saba’nın penaltısını es geçti.
Nasıl olduysa devreden döndükten sonra yarım saatliğine tarafsız oldu.
O penaltıyı vermesi cesaret işiydi.
Pazdan’ın pozisyonunda VAR penaltı istese de direndi.
Sonrasında o pozisyonun ofsaytla tatlıya bağlanması sadece gülünçtü.
Ardından son 15 dakika yeniden eski rolüne dönse de Trabzon’un gücü gol atmaya yetmedi.
Ankaragücü için bu puan, 1 puandan çok fazlası.
Tüm camiaya moral oldu, taraftarı yeniden bir araya getirdi.
İbrahim Üzülmez güven verdi, hakkındaki olumsuz yargılar kırıldı.
Bu yüzden diyorum ki öyle filmli, fırıldaklı tweetlerle bu güzel tabloya çomak sokmayalım.
Tüm camia kenetlenmişken, dostluğa birlikteliğe bir tuğla da ben nasıl koyabilirimin arayışında olalım.
Sevgili Abdullah Karaata, maç sırasında Başkan Fatih Mert’in anlamlı bir fotoğrafını sosyal medyada paylaştı, gören herkesin gözleri dolar.
Başkan Fatih Mert, her şeyle o kadar tek başına uğraşıyorki, doğal olarak yoruluyor, yorgunluk bedenine yansıyor.
Diğer yöneticilerden ricamız, hayali düşmanlar yaratıp başkanın omuzlarına yeni yükler yükleyeceğinize, elinizi biraz daha taşın altına sokun, başkanın yükünü hafifletin.