Ankaragücü, transfer yapabilmek için 4 dosyanın sonuçlanmasını bekliyor.
Dosyaların en kalını Thomas Heurtaux’a ait.
Ardından Alessio Çerci, Dever Orgill’in bonservis bedeli, en küçük dosya ise Lukasz Szukala’ya ait.
Çözüm için önce sorunun ne olduğunu, sorumluların kimler olduğunu bilmek gerekiyor.
Başkan Fatih Mert, son günlerde yaptığı her konuşmada bu dosyaların çözülmesini engelleyenlerin olduğunu söylüyor ama isim vermiyor.
Aslında sorunun çözümü son derece basit.
Ortada alacak, verecek davası var.
İstenen para belli.
Ankaragücü’nün mali anlamda yeterli gücü olsa, alacaklı futbolcu ya da kulüplerle bile muhatap olmazsın, yatırırsın istenilen parayı, kaldırırsın yasağı.
Ankaragücü parayı yatırdıktan sonra kim engelleyebilir yasağın kalkmasını?
Sorun ne?
Şu an için Ankaragücü, istenilen paraları verecek durumda değil.
Pazarlık yapmak istiyor ama Başkan Fatih Mert’e göre birileri pazarlığı engellemeye çalışıyor.
Bu kişileri Başkan Fatih Mert ve yöneticiler mutlaka biliyordur.
Anlaşılmaz şekilde isim vermiyorlar.
Yönetim ser verip sır vermeyince de suçlamalar havada uçuşuyor.
Bu yazıyı bugün sosyal medyada bazı Ankaragüçlülerin paylaşımlarını görünce kaleme almaya karar verdim.
Menajer Sedat Yeşilkaya, bir taraftarın devreye gir çağrısına, “Bu söylediklerinden daha fazlasını konuştuk ama gerek kalmadı kardeşim çözüm üretmişler herhalde” diye yanıt vermesi, sorunun çözüldüğü şeklinde anlaşılmış.
Konuyu bildiğim için henüz çözüm yolu bulunmadığını belirttim.
Ankaragücü kaynaklarından aldığım bilgiye göre, menajer Sedat Yeşilkaya kendisine daha önce de gelen bu talepler üzerine kulüpten bazı yöneticileri arıyor, devreye girebileceğini söylüyor.
Aldığım bilgi, Sedat Yeşilkaya’ya dönüş yapılmadığı, bu isteğinin kabul edilmediği yönünde.
Ankaragücü, kendi imkanlarıyla sorunu çözmeye çalışıyor.
Belki de sorunun kaynağı olarak Sedat Yeşilkaya ve diğer menajerleri görüyorlar, bu yüzden uzak duruyorlardır.
Eğer öyleyse haklılardır.
Keşke nedenini paylaşsalarda biz de kime nasıl hesap soracağımız bilsek.
Sedat Yeşilkaya da sanırım sitem amaçlı bu paylaşımı yapmış.
Birkaç kez yazdım ama bir kez daha yazayım.
Ankaragücü bunları neden yaşıyor?
Thomas Heurtaux İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1 takımlarında uzun süre forma giyen bir stoper.
Ankaragücü’ne gelmeden 1 sezon önce Hellas Verona’da ilk yarı sürekli oynamış, ikinci yarı 3 hafta diz iltihabı sakatlığından dolayı takımdan ayrı kalmış.
Sonrasında kaptırdığı formayı bir daha alamamış.
Ankaragücü’ne Euro’nun 5 lira civarında olduğu dönemlerde yıllığı 800 bin Euro’dan 3 yıllık imza attı.
Bakary Kone’den daha güçlü kariyere sahip olmasına karşın, aslında daha düşük bir sözleşmeye imza attı.
Hatırladığım kadarıyla Kone de yıllığı 1 milyon 100 bin Euro’ya imza atmıştı.
Heurtaux, hazırlık kampına katılmadan geldiği için çabuk sakatlandı ve Ankaragücü’ndeki ilk haftaları hep sakatlıkla geçti.
Belki de sakatlığı kronikti.
Bunun cevabı sağlık ekibinin raporlarındadır.
Açıklanır gerçekler, bizler de sizler de öğrenirsiniz.
Bu arada Yalçın Ayhan ve Alihan Kubalas beklentilerin üzerinde performans gösterince Heurtaux iyice gözden düştü.
Parası ödenmeyince kulübe ihtar çekti.
Dönemin başkanı Mehmet Yiğiner, futbolcu tek taraflı fesih yaparsa, 3 yıllık parasının tamamının ödeneceğini bildiği halde hiçbir ödeme yapmadı.
Futbolcunun tüm görüşme taleplerini de reddetti.
Tek taraflı fesih yapmaması için sadece 180 bin Euro gerekiyordu, o dönemin kuruna göre 400-500 bin lira.
Heurtaux, sözleşmesini de tümden feshetmek için 500 bin Euro talep ediyordu.
Tüm istekleri geri çevrildi, o da tek taraflı fesih yaptı.
Şimdi sadece 99 dakika forma giydiği Ankaragücü’nden cezası, faizleriyle birlikte 3 milyon Euro’ya yakın alacaklı.
Euro olmuş 8,7 lira, toplam alacak 25 milyon liraya yakın.
Şimdi burada suçlu futbolcu mu?
400-500 bin liraya çözülecek sorun, Ankaragücü’nün sırtına 25 milyonluk kambur olmuş.
Heurtaux’un menajeri yabancı.
Menajere de beş kuruş ödenmemiş.
Şimdi menajer Ankaragücü’ne kinli, futbolcu kinli.
Kin eski başkana olsa da zararını kulüp görüyor, Başkan Fatih Mert görüyor.
Alessio Çerci de de durum aynı.
Ne peşinat veriliyor ne menajerine ne de kendisine ödeme yapılıyor.
O da aynı şekilde geçmişte yapılanları hazmedemeyip bugün işi yokuşa sürüyor.
Lukasz Szukala, Ankaragücü’ne Melih Gökçek’in kazığı.
Transferi TSYD Turnuvası sırasında, !9 Mayıs Stadı Şeref Tribünü’nde tam önümde gerçekleşti.
Bu da bende olması gerekirken Ahmet Sülak’ın arşivinden çıkan fotoğrafı.
Burada Mehmet Yiğiner’i suçlamıyorum.
O dönem mecburdu.
Umut Nayır’ı istiyordu bu fotoğraftaki diyalogda.
Melih Gökçek, yanına Szukala’yı ve kaleci Mele’yi ekleyerek, gönderdi Umut Nayır’ı.
Umut Nayır, Ankaragücü’nü şampiyon yaptı.
Szukala ve Mele ise oynamadan ayrıldılar Ankara’dan.
Ucunda şampiyonluk olduğu için Szukala’ya verilecek 520 bin Euro hoşgörülebilir.
Dever Orgill’in kulübüne ödenecek bonservis de ibretlik öykü.
Rahmetli Eren ve Mert’in cenaze töreni Tandoğan’da yapılmıştı.
Törenin ardından Başkan Mehmet Yiğiner ile görüşmeye gittik.
Ahmet Sülak da bir başka internet sitesinin muhabiri olarak odada vardı.
Yani şahidim de var.
O gün Mehmet Yiğiner, Dever Orgill’in bonservisinin alındığının müjdesini verdi bize.
Aslında 750-800 bin Euro olan bonservisi 175 bin Euro’lara düşürdüğünü gururla anlattı.
Biz de okuyucularımızla paylaştık.
Sonra öğrendik ki, o paranın taksitleri ödenmediği için pazarlık geçersiz kalmış.
Orgill’in bonservis ücreti pazarlıktan önceki resmi kayıtlarda olan 750-800 bin Eurolara yükselmiş.
175 bin Euro’nun taksidi ne olacak ya?
Olsa olsa 40-50 bin Euro olur.
Bunlar gibi daha kaç örnek var anlatılacak.
Thievy Bifouma, Bakary Kone, Youness Mokhtar, Johannes Hopf, Mostapha El Kabir, Anton Putsila, Thibault Moulin.
Her biri birkaç yüzbin Euro’ya kapanacakken, Ankaragücü’nün sırtına milyonlarca Euro borç yükleyen dosyalar.
Sonuçta Ankaragücü’nün 70-80 milyon olan borcu bir yılda 300 milyon liraya çıktı.
Bugün resmi rakamlara göre borç 370 milyon TL.
Yasağı kaldırmak, transfer yapmak için de acil 150 milyon gerekiyor.
Bütük çoğunluğu yine borç olacak.
Ankaragücü, doğru planlamalar yapmazsa seneye 500 milyonu aşan borçla karşı karşıya kalır.
Bunları biz yazıyoruz ama hala Kulüp’ten eski döneme ait bir tek açıklama yok.
İsimsiz suçlamalar ise havada uçuşuyor.