Ankaragücü, ikinci yarının ilk maçında Tuzlaspor’u uzatma dakikalarında bulduğu golle 1-0 yendi.
Tuzlaspor’un başında 16 yıl süren profesyonel futbol yaşamında sadece Ankaragücü forması giyen Hakan Kutlu vardı.
Ankaragücü’nde ise geldiği günden beri taraftar protestolarına muhatap olan Mustafa Dalcı.
Maç öncesi Eryaman Stadı’naki tüm tribünler alkışlarla Tuzlaspor’da ilk maçına çıkan Hakan Kutlu’ya destek oldu, o da tribünlere tek tek karşılık verdi.
Mustafa Dalcı ise 40. dakikadan maç sonuna kadar kendi taraftarı tarafından protesto edildi.
Daha öncede yazdım, her konuşmamda da altını çiziyorum.
Eryaman’daki maçlara üzüm yemekten çok bağcıyı dövmeye gelen bir kitle var.
Takım iyi oynasa da kötü oynasa da yaptıkları tek şey Mustafa Dalcı’yı istifaya davet etmek.
Gerekçeleri hazır.
Takım iyi futbol oynamıyor.
Haklılar mı?
Yüzde 100 haklılar.
Kimse itiraz etmesin, Başkan Faruk Koca, hatta Mustafa Dalcı’nın kendisi bile oynanan oyundan memnun olmadıklarını söylüyor.
Onların da gerekçesi hazır.
Bu ligde futbol böyle oynanıyor.
Sanki Ankaragücü ilk kez TFF 1. Lig’de oynuyor, biz sadece Süper Lig takip ediyoruz da bu ligde nasıl futbol oynandığını bilmiyoruz.
Sevgili Mustafa Hocam, geçen sezonun son haftalarında İstanbulspor’un başındaydın.
Senin takımın da dahil, Adana Demirspor, Giresunspor, Samsunspor, Altay, Altınordu nasıl futbol oynuyordu hatırlıyorsun değil mi?
Ankaragücü Süper Lig’deydi ama hem biz hem tüm Türkiye o altı takımın mücadelesini soluksuz izledi.
Son 9-10 hafta kendi aralarında yaptıkları maçlar hariç, neredeyse tek puan kaybetmiyorlardı bu takımlar.
İyi takım kurarsan, kurduğun takımı teknik direktörün iyi yönetirse öyle bir futbol oynanır ki.
Bu sezon, son yılların en zayıf TFF 1. Ligi’ni izliyoruz.
Böyle bir Lig’de Ankaragücü’nün tıpkı Trabzonspor gibi açık ara önde olması gerekirdi.
Paran var, futbolcu kaliten rakiplerinden çok daha iyi.
Ama bu maddi güç, bu kalite maalesef sahaya yansımıyor.
Her maç kendisinin üçte bir, dörtte bir maliyetle kurulmuş takımlarla oynuyor, sahada şampiyonluğa oynayan takım hangisi seçmekte zorlanıyoruz.
Takım lig ikincisi, rakipler üst üste puan kaybediyor, buna rağmen bir kişi çıkıp bu takım şampiyon olur diyemiyor.
Herkeste bir güvensizlik, inançsızlık hâkim.
Tamam ben de kaç kez yazdım, her ortamda dile getirdim, 90 dakika bitmeden protestoda bulunmak yanlış diye.
Ama…
Taraftarın protestosu da olmasa bu takım beraberliğe dünden razıydı be Hocam
Koskoca ilk yarı yarım pozisyonla geçti.
İkinci yarı rakip 10 kişi kalana kadar yine maç orta saha mücadelesi şeklinde.
Galip de olsa mağlup da olsa oyuna müdahalelerin hep aynı Hocam.
Çıkar Ali Kaan’ı, İshak’ı; al Abdullah’ı, Nadir’i.
Pardon, Nadir gitmişti değil mi?
19’uncu maç oldu.
Bir kez o da zorunluluktan Alperen’i oyuna aldın, sana maç kazandırdı, seni ipten aldı Hocam.
3-4 futbolcum yoktu, eksiktim demeyeceksin, alternatifini sen bulacaksın, gerekirse yaratacaksın Hocam.
Tamam bir kısım önyargılı taraftar var, onlar üzüm yemekten çok bağcıyı dövmeye çalışıyor.
Onları hepimiz eleştiriyoruz.
Ama bu takım birkaç maç iyi oynadı, tribünlere bile çağrıldın, unuttun mu Hocam?
Takım iyi oynarken, biz aleyhte yazalım, taraftar bizi de stada sokmaz Sevgili Hocam.
Bir de taraftarın şu Yasin takıntısı artık gerçekten üzücü boyutlara ulaşmaya başladı.
Sanki dün takımda herkes mükemmeldi de bir Yasin kötü oynadı.
Yasin zaten yetenekleri kısıtlı bir oyuncu.
Defansif yönü iyi ama ofansif olarak Pinto ile yarışması mümkün değil.
Zaten bu yüzden Pinto’nun yedeği.
Keçiörengücü maçında yedeklerle maça çıkıp ısınırken, bir anda kendini 11’de buldu.
O maçta vasatın üzerinde bir performans sergiledi.
Bu hafta da ofansif olarak çok kötüydü ama defansif görevlerini eksiksiz yerine getirdi.
7 ikili mücadelede 5’ini, 2 hava topu mücadelesinin de tamamını kazandı; 5 top çaldı, 3 kez pas arasına girerek top kazandı.
Bu istatistikleri ile SofaScrore tarafından 7,7 puanla Erdem ile birlikte Ankaragücü’nün en değerli oyuncusu seçildi.
Ben seçmiyorum, istatistikler öyle diyor.
Hocalar için de senin, benim görüşüm değil, istatistikler önem taşıyor.
Ofansif anlamda 6 ortadan sadece 2’sini isabetli yaptı, 4’ü isabetsiz oldu diye, devam eden maçta linç edildi.
Maç sonrası bu sezon ilk kez basın toplantısına katılan Mustafa Dalcı’ya, “Niye Yasin’i oyundan almadığını” sordum.
“Alsaydım, Yasin’i kaybederdim” diye cevap verdi.
Hoca ile özellikle insan psikolojisi konusunda anlaşmamız biraz zor.
“90 dakikayı tamamladı” diye Yasin dün gece çok rahat uyumuştur heralde.
Yine aynı konuya geleceğim, sosyal medyada bile taraftarlar, Yasin’in yerine 3-4 alternatif koyabiliyorlar.
Rahata kaçmayı bırakıp, bilinenin aksine bir şeyler deneseniz, tecrübelerinizi daha fazla kullansanız olmaz mı Sevgili Hocam.
Bir çift sözde Hakan Kutlu’ya…
Sen Ankaragücü’nde 16 sene futbolcu olarak, birkaç yıl da teknik direktör olarak ekmek yedin.
Son 2 haftadır, Tuzlaspor maçlarını izliyorum taş gibi futbol oynuyordu.
Erzurumspor, Samsunspor zor kurtuldu Tuzlaspor’un elinden.
Sonra sen göreve geliyorsun, bu nasıl futbol Hocam?
Otobüs çektin 90 dakika kaleye.
Tek amacın vardı, Ankaragücü’ne yenilmemek., Ankaragücü’ne çelme takmak.
Yanlış anlama, kaybet demiyorum, senden önceki hoca gibi çık aslanlar gibi top oynat takımına, kim kazanırsa kazansın.
Ankaragücü’nden bir puan alsan ne işine yarayacak?
Taraftarın aklında kalacaksın, Tuzla’dan da ayrıldıktan sonra belki taraftar baskısıyla Ankaragücü’ne teknik direktör olacaksın öyle mi?
Hatırladığım kadarıyla Metin Korkmaz ile çalışıyordun.
İşlerin de bayağı iyi, son 3-4 yıldır sıfır başarına rağmen, bir hafta bile boş kalmıyorsun.
Önceki hafta Kasımpaşa’dan kovuldun, bu hafta Tuzla’dasın.
Islak formalı Hakan Kutlu gitmiş, futbol baronlarının teknik direktörü Hakan Kutlu gelmiş anlaşılan.
Yazının başlığı Hakan Kutlu mu, Mustafa Dalcı mıydı?
Bunları görünce “Mustafa Dalcı iyidir” diyorum, noktayı koyuyorum.
METİNER ERDEM