Püsküllü bela.
Ağzınla kuş tutsan nafile.
Balık kavağa çıkınca.
Eşref saati.
Dolap çevirmek…
Deyimlerin gerçek anlamları ve spora yansımalarına göz atmakta yarar var.
Hep birlikte bakalım…
BALIK KAVAĞA ÇIKINCA
İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açılan noktalarındaki Anadolu Kavağı ve Rumeli Kavağı arasındaki alan çok rüzgar alır ve akıntı çoktur.
Bu alanda balık tutmak çok zordur. Şehirde tutulan balıkların fiyatları düşünce, kavaklara getirilir ve ucuza satılırdı.
Fiyatların yükseldiği zamanlarda ise düşük fiyata balık almak isteyenlere balıkçılar şöyle derlerdi:
“O sizin dediğiniz ücret balık kavağa çıkınca olur.”
Zamanla bu deyim semt anlamını yitirdiğinden, kavak ağacı zannedilir olmuştur.
Günümüzde ise verilen vaatlerin yerine getirilemeyeceği, söz konusu işin olamayacağını anlatmak için kullanılır.
Atletizm ve olimpik spor dallarının medyada yirmi yıl önce olduğu gibi geniş yer alması da ancak balık kavağa çıkınca olabilecektir.
EŞREF SAATİ
Eski İstanbul’da sefer, savaş, düğün, seyahat gibi önemli işe girişmeden önce mutlaka eşref, uğurlu vakit gözetilirdi.
Bu nedenle dönemin astronomu sanılan müneccime danışılırdı. Müneccim gök cisimlerini kontrol ederek eşref saati tayin ederdi.
Günümüzde bu deyim; sağı solu belli olamayan bir kişiden bir şey isteneceği vakit “Şu an sırası değil, eşref saatini beklemek lazım.” şeklinde kullanılmaktadır.
Atletizm ve olimpik spor dalları sponsor ve iş adamlarından destek alabilmek için eşref saatini beklemektedir.
Ama o saat bir türlü gelmemektedir.
DOLAP ÇEVİRMEK
Eski konaklarda haremlik ve selamlık arasında irtibatı sağlamak için kullanılan, ağaçtan yapılmış, silindirik, çevrilince dönen dolaplar vardı.
Yemek servisi konağa misafir gelince, bu dolap haremlikten selamlığa çevrilince yapılırdı.
Konaklarda çalışanlarda ev sahiplerinin haberi olmadan birbirine ilgi duyuyorsa, haberleşmek için yazdıkları notları bu dolapları çevirerek öbür tarafa yollarlardı.
Günlük dilde gizli iş yapmak anlamında dolap çevirmek deyimi kullanılmaktadır.
Küresel denetim altındaki spor kulüpleri önce tesislerini yenilerken atletizm ve olimpik spor dallarını tasfiye etmişlerdir.
Stadyumun içinde yer alan atletizm alanları yeni stad projelerinde yer almamıştır.
Sonra da aynı tip kulüpler, atletizm ve olimpik spor dalları şubelerini ya kapatmışlar ya da küçültmüşlerdir.
Yarın ne olacağını ancak Allah bilir.
Küresel spor anlayışlı kulüpler spor dolabını bu şekilde çevirmektedirler.