Aslında bugün yaşanan küme düşme kaygısı ve korkusunun kaynağı ligden düşmesi kesinleşen Gaziantepspor maçında alınan o şok yenilgi.
Anımsayın 11 Mart’ta dış sahada oynanan o kahreden maçı. Samaras’ın attığı golle 74. dakikaya değin maçı üstün götüren Samsunspor, 83 ve 93. dakikalarda yediği iki golle maçı hiç de beklenmediği gibi yenilgi ile tamamlamıştı. Eğer, alt yapı oyuncularından oluşan Gaziantepspor karşısında üç puan kazanılsaydı bugünkü büyük korku, kaygı çok yaşanmazdı.
Hala gözlerimin önünde o maçta Samsunsporlu oyuncuların duygudan yoksun, alt düzeydeki oyunları. Belki de kendi yaşlarının yarısındaki biraz kaba olacak ama “acemiler mangası” karşısında ayıplanacak yenilgi aldılar. Eğer o maçtan üç puan gelseydi bugünkü puan 37 olacaktı. Ama olmadı.
“Bu maçı niye yazıyorsun geçti gitti” diye sorabilirsiniz. Önceki gün Eskişehirspor karşısındaki farklı yenilgiden öte Samsunporlu futbolcuların ortaya koyduğu kötü oyunu televizyon başında izleyince Gaziantep’teki ayıplı maçı anımsayıverdim.
Aynı saatte, sıcak bir günde oynanan iki maçtaki başarısız oyun birbirinin benzeriydi sanki. Ancak ilk maçtaki karşıtın ligden düşmesi kesinleşmişti. Eskişehirspor da küme düşmeme mücadelesi veriyordu. Olabilir yılların Es Es’i karşısında dış sahada yenilgi alınabilir. Ne var ki bu denli taraftarın haklı tepkisine yol açan kötü oyun da ortaya konmazdı. Neydi geleceğin yıldızı olarak gösterilen kaleci Furkan’ın o hali. Hiç de kendine yakışmayan çok ama çok kötü goller yedi. Gerçi diğer kaleci Sifakis de hiç güven vermiyor. O da basit goller yiyor. Eskişehir maçında salt Furkan değil, tüm takım tel tel döküldü sahada. Al birini vur ötekine misali.
Şimdi Samsunspor’un önünde “tamam mı devam mı?” niteliğinde olan Denizlispor maçı var. Pazar günü iç sahada oynanacak maçta kesin yengi kaçınılmaz. Eşitlik bile büyük olasılıkla Samsunspor’un alt kümeye düşüşünün ilanı olur. Yani bu maçta üç puan olmazsa olmaz. Taraftarın, kentin yaşadığı kaygıyı, korkuyu bir ölçüde giderecektir Denizlispor karşındaki yengi. Umutları bir sonraki hafta Giresun’daki maça taşır.
Puan cetveline baktığımızda 34’er puana sahip Eskişehirspor, Denizlispor ve Samsunspor sıralanıyor. Pazar günü kazanılacak üç puan Denizlispor’u alta itecek, Samsunspor’u bir üst sıraya taşıyacak. Aynı gün Eskişehirspor dış sahada ligden düşen Gaziantepspor ile oynayacak. Sanırım Es Es’ler bu aşamadan sonra Gaziantep’ten sürpriz sonuçla dönmez, kolay yengi alır.
TFF 1. Lig’de ilk iki için nasıl kıyasıya yarış varsa, alt sıralarda da küme düşmeme mücadelesi o denli kıran kırana geçiyor. Kuşkusuz, 1. Lig’de haftanın en önemli, gözlerin çevrileceği bir maç olacak Denizlispor mücadelesi. Yani Samsunspor adına “olmak ya da olmamak” maçı. Tabii ki yenilgi ve küme düşme dünyanın sonu değil. Ancak, yıllardır Süper Lig’de fırtına gibi esen, 1. Lig’de şampiyonluklar yaşayan, play-off maçları oynayan Samsunspor’un yeri bir alt küme olmamalı.
Bu olumsuzluğu hem o coşkulu taraftar, hem Karadeniz’in her gün gelişen, ekonomisi büyüyen kent hak etmez. Şöyle bir bakın Zonguldak’tan Artvin’e dek bölgede salt Trabzonspor Süper Lig’de mücadele ediyor. Büyük olasılıkla Çaykur Rizespor’un yükselmesi ile gelecek sezon iki takım Karadeniz’i Süper Lig’de temsil edecek.
Orta yaş grubu çok iyi anımsar; Zonguldakspor, Samsunspor, Orduspor, Giresunspor, Trabzonspor ve sonraları Rizespor’un birlikte o zamanki adıyla 1. Lig’de mücadele ettiklerini.
İster kıskançlık deyin, ister birbirine sahip çıkamama, isterse ekonomik nedenler deyin o muhteşem altılıdan bugün eser yok. Nedir Karadeniz takımları arasındaki rekabet, kıskançlık anlamak olası değil? Niye birbirlerine sahip çıkamıyorlar bilemiyorum. Elbette ki ligden düşenler ve yükselenler olacak. Tümü Süper Lig’de olmayacak. Ancak Karadeniz, Süper Lig’de tek takımla da temsil edilmesin. İki, hatta üç bu bölgenin hakkı.
Eğer Ümraniyespor da çıkarsa önümüzdeki sezon Süper Lig’de İstanbul’un altı takımı yer alacak. Böylesi bir lig ne denli keyif verir taraftara, sporsevere? Bir tür İstanbul Ligi olur.
Aslında Karadeniz takımları arasındaki rekabet iyiden iyiye irdelenmeli, bölge takımları arasında yardımlaşma, dostluk öne çıkarılmalı.
Son söz, pazar günkü Denizlispor maçı Samsunspor’un son virajı. Futbolcular bu virajı ya dönecek ya da uçurumdan yuvarlanıp gidecek.Umarım virajı kazasız belasız dönüp yollarına devam ederler.