Ankaragücü, Rizespor’a deplasmanda önce 2-0, sonra 3-1 öne geçtiği maçta 5-3 yenildi.
Hakem Abdulkadir Bitigen’in sahada, Hüseyin Göcek’in de VAR masasında verdiği skandal kararlar maçın önüne geçti.
Ankaragücü’nün maçı kaybetmesindeki tek etken Alper Potuk’a gösterilen kırmızı kart mıydı, 10 kişi kalsa da bu takım puan alamaz mıydı, bunlar artık ayrıntı olarak kaldı, katıldığım var, itiraz ettiğim noktalar var.
Bunları ayrı bir yazıda değerlendireceğim.
Gelelim asıl mevzuya…
Çaykur Rizespor’un başkanını hepiniz tanıyorsunuz değil mi?
Hasan Kartal.
Ankara’nın neresine bakarsanız bakın, dev üç beş inşaattan birinin tabelasında “Kartallar” yazar.
Benzin istasyonları, yurtlar, iş merkezleri, daha neler neler…
Ankara’da kazanır, milyonları Rizespor’a aktarır.
Etimesgut Belediyespor’un başkanıyken, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla işini gücünü çocuklarına bırakıp Rize’ye gitti, Rizespor’a başkan oldu.
Bu benim iddiam değil, bizzat kendi ifadesi, “beyefendi emretti, ben de Rizespor başkanlığını kabul ettim” dedi o zamanlar verdiği bir röportajda.
Bunu da ağzından kaçırmadı zaten, birilerine mesaj verdi.
Mesaj kısa sürede algılandı.
Hasan Kartal başkanlık koltuğuna oturduğunda Rizespor, ilk yarıyı 12 puanla lig sonuncusu tamamlamıştı.
Küme düşmesine kesin olarak bakılıyordu.
Vedat Muriq’i yukarıdan gelen emirle Gençlerbirliği’nin elinden aldı, diğer takviyelerle lig bittiğinde Rizespor neredeyse Avrupa Kupaları’na katılacaktı.
Bir maçta bile hakem mağduru olmadı, hatta Erzurum-Rize maçında öyle skandal olaylar yaşandı ki tüm Erzurum sokaklara döküldü, hakemi, TFF’yi protesto etti.
Geçen sezon ligin bitimine 4-5 hafta kala, şu anki teknik direktörleri Stjepan Tomas ile anlaştı.
Takım küme düşme hattındaydı, Tomas’ı göreve bile başlatmadı, tribünden takımı izlettirdi.
Sezonu yardımcı antrenör Mehmet Ali Karaca ile tamamladı.
Sonra bu rahatlığın sebebi belli oldu.
Meğerse ligden düşme olmayacağının tüyosu haftalar öncesi Rize’ye ulaşmış.
Bu kadar rahat bir başkanlık yaptı 2 sezon Rize’de.
Rizespor başkanlığı sırasında iki kez hakemlerden şikâyet etti.
Birincisi geçen yıl Galatasaray maçıydı, maç sonu çıktı, “Silahım olsaydı hakemi vururdum” dedi.
Kıytırıktan bir cezayla yırttı.
Bir diğer maç ise bu sezonun ilk haftası Fenerbahçe maçı sonrası.
Yine hakem aleyhinde ağzına gelen her şeyi söyledi.
Ben inanıyorum ki iki maçın hakemi bir daha Rizespor maçını yönetemez.
Hasan Kartal bu gücü nereden alıyor?
Maalesef Türk futbolu siyasetle çok iç içe olduğu için direkt Külliye’den.
Gelelim Ankaragücü’ne…
Ankaragücü’nde ne oluyor?
Yıllardır hakemler tarafından kesiliyor, doğranıyor.
Sonra dünkü gibi kulüp açıklama yapıyor, taraftar sosyal medyada gündem yaratmaya çalışıyor.
Ne elde ediliyor?
Koca bir hiç…
Bir iki hafta sonra yine kesilip doğranıyor.
Basın sözcüsünün açıklaması da bu yazdıklarımın kanıtı, 4 haftada her maçta yaşanan rezaletler anlatılmış.
Pekâlâ 110 yıllık Ankaragücü’nün Hasan Kartal gibi arkasında gücü olan bir yöneticisi yok mu?
Var, hem de belki Hasan Kartal’ın 2-3 kat fazlası gücü olan Faruk Koca’ya sahip Başkent ekibi.
Faruk Koca ne yapıyor?
Transfer yasağını kaldırmak için gece gündüz çalışıyor, futbolcularla, avukatlarla kulübün 1 lira zarar etmemesi aylarca pazarlıklar yapıyor.
Şu pandemi döneminde, bu yaşta günleri seyahatlerde, toplantılarda geçiyor.
Transferlere bütçe bulabilmek için şahsi kefaletiyle bankalardan kredi buluyor.
Sonra…
İşleri Başkan Fatih Mert ve yönetime bırakıyor, köşesine çekiliyor.
Benim gibi tribünden maçları seyrediyor.
Peki ben soruyorum Sayın Faruk Koca’ya:
Rizeli bir müteahhit, arkasındaki gücü hissettirip, Futbol Federasyonu’nu, MHK’yı parmağında oynatırken, sizin seyirci gibi maç izlemeye hakkınız var mı?
Faruk Koca’yı bilmeyen tanımayan mı var futbol dünyasında?
Fatih Mert mi masaya yumruğu vursa irkilirler, Faruk Koca mı?
Vursanıza siz de yumruğu masaya.
Tam 1 senedir yönetimdesiniz.
Sadece 5 galibiyet almış bu takım, en az 10-15 maçta hakemlerce doğranmış.
O kadar mücadele ettiniz, sonuçta bir yılda iki kez takımı küme düşürmüş bir yönetici olarak mı anılmak istiyorsunuz?
Anlatsanıza yaşanan haksızlıkları Külliye’deki herkese, başta da Beyefendiye.
Başkan Fatih Mert’in sesi bir yere kadar duyuluyor, gücü bir yere kadar yetiyor.
Ne yapacaksanız siz yapacaksınız Sayın Faruk Koca.
Susacak mısınız hala?
Ankaragücü’ne ayrıcalık isteyin, hakemler bundan sonra rakipleri doğrasın demiyorum.
Sadece adalet isteyin.
Ankaragücü’nün şamar oğlana çevrilmesine izin vermeyin; TFF, MHK, bu takımın arkasında da bir güç olduğunu bilsin yeter.
Çok mu fazla şey istiyorum?