Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürüttüğü Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi (M4D) Projesi’nin III. Uluslararası Yıllık Medya Konferansı “Haberin ağır bedeli” başlığıyla çevrimiçi ve fiziki ortamda düzenlendi.
Gazeteciliğin en önemli sorunlarının masaya yatırıldığı ve basın ve ifade özgürlüğünün düzeyi üzerine tespitlerin yapıldığı konferansa ulusal ve uluslararası meslek örgütleri temsilcileri, gazeteciler ve akademisyenler katıldı. Konferansın ilk günkü oturumu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve Avrupa Birliği Delegasyonu Siyasi İşler Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Stefano Fantaroni’nin açış konuşmalarıyla başladı. M4D Projesi’nin üç yıllık çalışmalarının özeti ve 2021 yılı Medya İzleme Raporu ile 317 gazetecinin katılımıyla yapılan ve çarpıcı bulgularıyla dikkat çeken 2021 yılı Mesleki Memnuniyet Anketi sonuçlarının ilk kez kamuoyuyla paylaşıldığı konferansta, Gazeteciler Cemiyeti’nin “2021 yılı Meslek Onur Ödülü” de gazeteci, yazar, iletişimci Hıfzı Topuz’a sunuldu.
İşsiz bırakılan gazetecilere can suyu
Konuşmasına teşekkürle başlayan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, projenin, basın meslek örgütleriyle bir araya gelerek mesleğin sorunlarına yönelik çözüm yollarının bulunması ve hayata geçirilmesi konusunda katkı sunmalarına olanak tanıdığını vurgulayarak, destekler hakkında bilgi verdi. Bilgin, proje kapsamında sağlanan desteklerle 60 internet sitesinin kurulduğunu, 450’yi aşkın gazetecinin 2220 haberine telif desteği sağlandığını, 140’tan fazla gazetecinin üç yılda 600’ü aşkın haberine yer verildiğini, Anadolu’daki pek çok cemiyetin ihtiyacı doğrultusunda kira ve faturalar konusunda mali desteğin sağlandığını belirtti. Ankara, Batman, Gaziantep, Kayseri, Siirt ve Mardin’de basın evlerinin kurulduğunu anımsatan Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi bünyesinde hayata geçirilen tam teşekküllü Stüdyo Cemiyet’in hizmete sunulmasını ve yine GC Akademi adı altında alanında uzman akademisyenler tarafından verilen eğitim modüllerinin genç gazeteci adaylarına yedi gün 24 saat erişim imkanı sağladığını ve kısa süre içinde 1200’ü aşkın iletişim fakültesi öğrencisinin bu eğitim modüllerinden faydalandığını söyledi.
250’den fazla konuk, 8 bin 500’den fazla katılımcı
Proje kapsamında yapılan 190’dan fazla söyleşi, konferans ve gazeteci buluşmasıyla 250’den fazla konuk ve 8 bin 500’den fazla katılımcıyı ağırladıklarını ifade eden Bilgin, “AB desteğiyle sürdürdüğümüz proje sayesinde işsiz bırakılan pek çok meslektaşımıza can suyu olmaya çalıştık. Bu dönemde sadece kendi sorunlarımızı tartışmadık, ülkenin sorunlarına da paydaş olduk. Meslek sorunlarımıza ilişkin Basın Kartı Yönetmeliği’ne, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kamusal alanda ses ve görüntü alınmasını engelleyen genelgesine karşı Danıştay’da davalar açtık ve tüm gazeteciler için kazanımla sonuçlanmasına katkı verdik. Mesleğe ve meslektaşlarımıza kattıklarımız sayesinde 70 yıllık hayatımın en güzel yılları oldu” dedi.
Bilgin, “Türkiye zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor”
Ülkedeki basın ve ifade özgürlüğü atmosferine ilişkin değerlendirmede bulunan Bilgin, “50 yılı aşkın süredir bu mesleği yapıyorum, örgütlü hayatıma 21 yaşında TGS üyeliğiyle başlayarak, sonrasında yöneticiliğiyle devam ettim. Hayatım, basın özgürlüğü, insan hakları ve demokrasi mücadelesiyle geçti. Bu ülkenin daha demokrat ve daha aydın olması için yapacak çok şey var. Türkiye zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Tam olarak özgür bir ülkede yaşadığımızı söylemek mümkün değil. Bir ülkede eğer insanlar düşündüklerini yazamıyor veya söyleyemiyorsa yahut konuşup yazdıkları için hapsediliyorlarsa o ülkede gerçek anlamda demokrasi yerleşmemiş demektir. Biz şimdi o iklimi yaşıyoruz. Ancak ben hiçbir zaman umutsuz olmadım, nitekim bu projede umutsuz olmama konusunda haklı olduğumu gösterdi” diye konuştu.
“Amasız, fakatsız hepimizin savaşın karşısında olması gerekiyor”
Rusya’nın Ukrayna müdahalesini kınayan Bilgin özetle, “Dünya çok küçüldü, avucumuzun içine sığacak kadar küçüldü. Komşumuzda yaşanan olay bütün dünyadaki siyasal ve ekonomik dengeleri bir anda alt üst etti. Ne yazık ki 20’nci yüzyılda yaşadığımız iki dünya savaşı ve on milyonlarca insanın ölümü insanlığı akıllandırmamış, ders aldırmamış ki 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde özellikle bizim yaşadığımız bu coğrafyada hala kan ve gözyaşı var. Bizim hepimizin bir şeylere dokunması lazım. Bu anlamda dünyadaki tüm entelektüellere önemli görev düşüyor. Amasız, fakatsız hepimizin savaşın karşısında olması gerekiyor. 76 yıldan beri aynı yerde, aynı meydanda ve aynı durakta duruyoruz. Durduğumuz yer özgürlük demokrasi ve insan hakları durağı veya meydanı. Ben yaşadığım süre içerisinde ve bu cemiyet var olduğu sürece bu meydan ve durakta bizimle birlikte çalışmak isteyen kim varsa onlarla kol kola girmeye her zaman hazırız” sözlerine yer verdi.
Viralspor Yayın Yönetmeni Orhan Karadağ M4D Projesi Yıllık Konferansı’nda Konuştu
Konferansta, M4D Projesi desteğiyle büyüyen ve daha etkili hâle gelen haber mecralarından gazeteciler söz alarak, deneyimlerini paylaştı.
Merve Kartal’ın moderatörlüğündeki oturumda, Viralspor’dan Orhan Karadağ, Gazete Rüzgârlı’dan Merve Filiz Yavuz, Gaziantep Reform Haber’den Murat Atay, Pencere TV’den Mustafa Abadan, Ajans Bizim’den Abdurrahman Antakyalı ve Jineps gazetesinden Gül Yılmaz konuşmacı oldular.
M4D’nin desteğini alan yayın organları, teknik imkânlarının gelişmesi, internet sitelerinin alt yapılarına ve telifli haberlerine sunulan katkılarla birlikte daha fazla okunur hâle gelerek, seslerini daha fazla duyurduklarını ifade ettiler.
Viralspor’un kurucusu Gazeteci Orhan Karadağ, destekleri için başta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin olmak üzere proje koordinatörü Yusuf Kanlı, Yönetim Kurulu üyeleri ve proje çalışanlarına teşekkürlerini sunarak, spor haberciliğinin önemine işaret etti.
Karadağ, “Spor deyip geçmeyin, geniş kitlelere ulaşmakta en kolay araçtır. Futbolun endüstrileşmesiyle birlikte büyük meblağların söz konusu olması nedeniyle siyasetçiler de çok kullanıyor” dedi.
Orhan Karadağ, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Benim gazetecilik alanım spor ve konum da spor haberleri yayımladığım viralspor.
Kısaca kendimden bahsedeyim.
Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümü mezunuyum. Mesleğe 1986 yılında Tercüman Gazetesi’nde başladım. Kanal 6,Kanal D ve Anadolu Ajansı’nda çalıştıktan sonra 2010 ayrıldım. AA’dan ayrıldıktan sonra ilk olarak bir BLOG açtım. Blogumda Ankara’da ya da başka şehirlerde gittiğim maçlar hakkında yorumlar yazdım… Sonra bazı sitelerde yorumlar yazdım. Türkiye’nin Sesi radyosunda bir dönem spor yorumları yaptım.
1 Mayıs 2017’de Viralspor’u yayın hayatına başlattım.
Spor deyip geçmeyelim, sonuçta geniş halk kitlelerine ulaşmanın en kestirme kolay yolu. Zaten siyasi iktidarlar da bu alanı çok net bir şekilde kullanıyorlar. Ayrıca, endüstriyelleşme ile spor çok büyük paranın olduğu bir alan haline geldi.
Viralspor’da haberlerimizin, yorumlarımızın etki ve ağırlık olarak Ankara’nın şu an en önde spor haberi yayımlayan sitesi olduğunu söylemek abartı olmaz. Özellikle Ankara futbolu ile ilgili haber ve yorumlarımız, bu alandaki bir boşluğu doldurdu.
Sporda da eleştiri pek hoş karşılanmıyor. Öyle ki, en ufak eleştiriye tahammül yok ve arkadaşlarımdan bazıları, yazıları nedeniyle gece yarısı evlerinden aldırılmakla tehdit edildi. Olay mahkemeye taşındı.
Viralspor’da yer verdiğimiz içerikleri ağırlıklı olarak kendimiz üretmeye özen gösteriyoruz… Kopyala-yapıştırdan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz. Bu sayede güncel olan haberin farklı yanlarını öne çıkarmaya, yorumlamaya ve farklı bakış açısıyla takipçilerimize aktarmaya gayret ediyoruz.
Sitede, meslekten uzun yıllardır tanıdığım arkadaşlarımın yorumlarına yer veriyorum. Yazan arkadaşlarımın çoğu meslek hayatları boyunca spor haberciliği yapmadı. Başka uzmanlık alanlarında görev yapmış gazeteciler. Bu da farklı bakış açıları ve yaklaşımlarıyla içeriklerimizin niteliğinin artmasını beraberinde getiriyor. Sitede doğa yürüyüşü, gezi, hobiler ve sağlıklı beslenme ile ilgili içeriklere de yer vermeye gayret ediyorum….
Siteye hangi cihazlardan girildiğiyle ilgili bir araştırma yaptırmıştım. Takipçilerimizin yaklaşık yüzde 85’i siteye cep telefonundan giriyor. O nedenle haberlerin çok çok uzun olmamasına özen gösteriyoruz. Bir de biraz acımasız olacak ama, bu kitlenin çoğunlukla gençler olduğu gerçeğiyle hedef olarak gençler alınıyor.
EN ÖNEMLİ EKSİĞİMİZ VİDEO ÜRETİMİYDİ… Tam bu aşamada Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi destek aracı imdadımıza yetişti. 2020 yılında video üretimi konusunda iki projeyle Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi destek aracına başvuruda bulundum.
Belgesel tadındaki çalışmalarımın ilki, ANKARA’DA SPOR GAZETECİLİĞİ NEDEN YOK OLDU? başlığını taşıyor.
Ben mesleğe başladığımda Ankara’da spor servislerinde 10-15 kişi çalışırdı. Bu çalışma, 2000 yılından itibaren Ankara’da gazeteciliğin ‘’çözülmeye’’ başlaması hakkında bir nebze de olsa fikir verdi diye düşünüyorum …
Şöyle örnek verebilirim…
Şu an Ankara’da toplasanız 10 spor gazetecisi istihdam edilmiyor. 10 bölümlük bu çalışmada 10 gazeteci ile bu sorunun cevabını bulmaya çalıştık. Bu gazetecilerin en genci mesleğe 30 yılını vermiş… 60 yıldır mesleğe emek veren saygın meslek büyüklerimiz de bu projede görüşlerini aktardı. Ayrıca gazeteci arkadaşlarımın hayatları ve meslek kariyerlerinde yaşadıkları hakkında da bir bölüme yer vererek, geleceğe bir sayfa bırakmak istedim.
Bir diğer projem ise; ANKARAGÜCÜ: BİR FUTBOL KULÜBÜNDEN ÇOK ÖTESİ başlığını taşıyor… 10 videoluk bu çalışmada; 1910 yılında İstanbul’da İmalat-Harbiyeliler tarafından kurulan, Kurtuluş Savaş’ında Ankara’ya göçenlerin takımı, bugün adı Ankaragücü olan kulüp mensuplarının kent kültürüne katkılarını aktarmaya gayret ettim. Büyük önder Atatürk ve arkadaşlarının Ankara’ya geldiği dönemde küçük bir Anadolu kasabası olan Ankara’ya, İmalat-ı Harbiyelilerin yaptıkları katkıları ve Ankaragücü’nün kent için ne anlama geldiğine cevap bulmaya çalıştık. Bu çalışmada Ankaragücü’nün röportaj yaptığımız dönemdeki başkanıyla, daha önceki dönemlerde başkanlık yapmış diğer bir isimle kulübün efsane futbolcularıyla, taraftarıyla ve üniversiteden hocam Sayın Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ile videolar çektik.
İki proje de yayımlandıktan sonra çok olumlu eleştiriler aldı.
viralspor youtube kanalındaki videoların tamamına yakını Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi destek aracı sayesinde üretildi.
viralspor youtube kanalındaki videolar binlerce kez izlendi…
Gazeteciler Cemiyeti’nin stüdyosu açıldıktan sonra çekimlerimizi orada yapıyoruz. Bu da çok çok büyük bir fırsat…”