Ankaragücü transfer yasağını kaldıramadı.
Hem de bizzat Kulüp Başkanı Mehmet Yiğiner tarafından verilen söze rağmen.
Bir ajansın kamera kayıtlarında da vardır Mehmet Yiğiner’in sözleri.
Transfer yasağının kesinlikle kaldırılacağını söylemiş ve “Transfer yasağını kaldıramayacaksak, devam etmemizin bir anlamı yok” demişti Sayın Yiğiner.
O kadar güvenmiştim ki Sayın Yiğiner’in bu sözlerine dün sabah saatlerinde “Yasak yüzde 99 kalkmayacak” diye bilgi geldiğinde inanmamıştım.
Birkaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra bu bilgiyi teyit edip, sosyal medyada paylaştım.
Haberini yapmaya cesaret edemedim, çünkü bir türlü aklım almıyordu.
Bana gelen bilgilere göre, Ankaragücü’nün transfer yasağını kaldırmak için sadece 15-20 milyon lira gerekiyordu.
Tamam Ziraat Bankası ile borç yapılandırması transfer dönemine yetişmedi ama yapılandırma bugün olmaz yarın olur.
17 yönetici, kulübe borç verir, yasağı kaldırır, üç beş gün sonra borç yapılandırması olduğunda paralarını alırlar diyordum kendi kendime.
Transfer yasağı kalkmadığına göre ya yöneticilerin ceplerinde akrep var ya da borçlar bize söylenenin çok üzerinde.
Bunu öğrenmemiz mümkün mü?
Tabi ki hayır.
Mehmet Yiğiner, söz verdim, yapamadım diye istifa edecek değil ya!
Birkaç gün sessiz kalacak, ortalık durulduktan sonra yine birilerini suçlayacak.
Kendinden başka herkes suçlu olacak.
Mehmet Yiğiner de suç olur mu hiç?
Görmediniz mi Kasımpaşa maçı öncesi konuşmasını…
O müthiş konuşma olmasaydı, futbolcular o motivasyonla maça çıkmasaydı kazanabilir miydi Ankaragücü maçı?
Mümkün değil.
Yarın Malatya maçında yine çıkar konuşur, 3 atar Ankaragücü, ertesi hafta Fener’e de 4 çeker.
Geçen yıl İsmail Kartal’ın o konuşmasıyla 3 attıysa Ankaragücü, Mehmet Yiğiner’in konuşmasına 4 az bile gelir de neyse.
Kusura bakmayın, o müthiş maç öncesi konuşmasından o kadar etkilendim ki, konuyu da dağıttım gitti.
Konu neydi?
Ankaragücü’nün bir türlü yapılandıramadığı borcunun miktarı.
Sahi Ankaragücü kaç liralık borcu için yapılandırma istedi de olmadı?
Resmi belgelerle açıklayacak mısınız Sayın Yiğiner?
Ankaragücü’nün transfer yasağını kaldırmak için kaç lira gerekiyordu da, 17 yönetici bu parayı temin edemedi?
Bunu da açıklamayı düşünüyor musunuz?
Ziraat Bankası’nın istediği tüm evraklar tamamdı da yapılandırma yine yapılmıyor diyorsanız, paylaşın belgeleri basınla.
Tüm Türkiye duysun Ankaragücü’nün sesini.
Tüm Türkiye’ye haykıralım Ankaragücü’ne uygulanan çifte standardı.
Yok, sadece Mehmet Yiğiner konuşacak, o ne derse tartışmasız kabul edilecek diyorsanız ben artık yokum.
Dün akşam saatlerinde resmi açıklama yapıldı.
En azından verilen sözlerin yerine getirilememesinden dolayı bir özür dilenir diye bekliyordum.
O özür gelmedi.
Resmi açıklama yapıldıktan sonra Başkan Mehmet Yiğiner’i de, Başkan Vekili Metin Akyüz’ü de, Basın Sözcüsü Ali Güven’i aradım.
Her zaman olduğu gibi sadece Metin Akyüz açtı telefonu.
Sayın Akyüz, teminatlar da dahil Ziraat Bankası’nın tüm isteklerinin yerine getirilmesine karşın, borç yapılandırmasının olmadığını söyledi.
Ankaragücü de gelirlerinin borcunu ödemekte yetersiz kaldığının farkında.
200 milyonu değil de 100 milyonu, 50 milyonu yapılandırsaydılar yeterdi diyor Metin Akyüz.
Akyüz, Ankaragücü’nün transfer yasağını kaldırmak için 35 milyon liraya ihtiyaç duyduklarını da bildirdi.
Ankaragücü Başkan Vekili’ni, kayyum atanması konusunda twitter’da başlatılan kampanyadan dolayı kızgın gördüm.
“Ankaragücü’nü Melih Gökçek’e teslim eden de bu zihniyetti” diye tepkisini çok sert bir dille ortaya koyduktan sonra Akyüz, şunları söyledi:
“Ankaragücü’nün ilk yarıyı en az 20 puanla tamamlaması gerekiyor. Ara transferde yasağı kaldırırız. Taraftarın da bu süreçte takımının arkasında olması gerekir. Taraftar desteklerse 20 puanı bu takım rahat alır. Yönetim kurulumuz gelişmeleri değerlendirdikten sonra bazı kararlar alacaktır.”
Yönetim cephesi böyle düşünürken gelelim taraftar cephesine.
Statta olduğu gibi sosyal medyada da efsaneydiler.
Son yıllarda Türkiye’de yaşanan olaylardan sonra kayyum sözü bana çok itici geliyor.
Ne kadar gönderme de olsa, Ankaragücü’ne kayyum atansın tag’i hoşuma gitmedi.
Benim hoşuma gidip gitmemesi önemli değil.
Önemli olan uzun süre bu tag’in, twitter’da TT olmasıydı.
Hem tribün liderleri hem de sıradan taraftarlarla görüştüm.
Sağduyularına hayran kaldım.
Evet, Ankaragücü yönetimine kızgındılar, öfkeliydiler ama kendilerine düşen görevin de farkındaydılar.
İç saha, deplasman fark etmeksizin 90 dakika takımlarını destekleme kararı almışlar.
Tepki ya hiç olmayacak olursa da 90 dakika sonrasında olacakmış.
Büyük özveri ile mücadele eden futbolcuları tüm güçleri ile desteklemekte kararlılar.
Tabi bu sağduyulu karar yüzde 2’lerin, 5’lerin kararı.
Yüzde 95’ler ne yapar bilemiyorum.
Taraftarın bu desteği tam kadro vermesi çok önemli.
Eryaman Stadı, 20 bin kişilik bir cehennem haline gelmeli ki rakipler buradan çıkamasın.
Onun için de kombinelerin, bilet fiyatlarının çok uygun hale getirilmesi şart.
Bu rakamları Bankalar Birliği istiyor saçmalığına da bir son verilsin.
20 bin kombine satsan, gelirin 15 milyon lira eder.
Ankaragücü sadece Thomas Heartaux, Szukula gibi saçma sapan transflerlerde atılan 2 imza ile bu parayı kaybetti.
Bankalar Birliği, yasak getirecekse önce bu transferleri yapanlara imza yasağı getirmeli.
Hele ki bugünden itibaren parası olmayan maçları evde televizyondan izlesin sözünden dolayı taraftara özür borcunuz var.
17 yönetici bir araya gelip transfer yasağını kaldıramadınız.
Şimdi taraftar “Parası olmayan yönetici Ankaragücü maçlarını evde izlesin” dese ne cevap vereceksiniz?
Nitekim diyor da, verin cevabınızı.
Ankaragücü yönetimi ne yapmalı etmeli, taraftarla en azından devre arasına kadar barışı sağlamalı.
Bir de artık şeffaf olmalı…
Ha bir de teknik direkötör konusu vardı değil mi?
Sizce bu kadronun teknik direktörü olmaya kim cesaret edebilir?
İbrahim Üzülmez mi, Hamza Hamzaoğlu mu, tesislere kadar getirip görüştüğünüz Mesut Bakkal mı, Ertuğrul Sağlam mı?
Kim cesaret eder söyleyin.
Siz o övündüğünüz 5 puanın kahramanlarını küçümserken, yarın onlara muhtaç hale gelirsiniz.
Benden söylemesi…