Cemil Usta sezonuna en zorlu başlayan ekiplerin başında Ankaragücü geliyordu. bir önceki sezonun 2. yarısında takımın başına geçip takımı kümede tutan Mustafa Kaplan’la yollar ayrılmış, yaz transfer döneminde transfer tahtası açılamamıştı.
Kulübün elini maddi anlamda rahatlatan tek hamle, Harun’dan beklediği verimi alamayan Fenerbahçe’nin genç file bekçisi Altay Bayındır’ı Ankaragücü’nden transfer etmesiydi.
Teknik direktör konusunda yönetim arayışları devam ederken dümeni devralan isim Aykan Atik’ti.
Aykan Atik önderliğinde sahaya çıkan Ankaragücü, ilk 3 haftada 5 puan topladı.
Aykan Atik ile başarılı bir başlangıç yapılmasına karşın Başkan Mehmet Yiğiner, teknik direktörlük görevine Metin Diyadin’i getirdi.
Metin Diyadin, ilk maçında Sergen Yalçın yönetimindeki Malatyaspor’u ağırladı ve ağır bir yenilgi aldı. Bu zor görevi devralan Metin Diyadin’in başkent macerası beklendiği gibi gitmedi. Metin Diyadin’in 8 haftalık serüveni Malatya mağlubiyeti ile başladı, ardından kritik fikstürde Fenerbahçe, Gençlerbirliği, Sivas, Beşiktaş, Çaykur Rizespor, Gaziantep FK ve Başakşehir gibi kolay olmayan maçlara çıktı. Diyadin döneminde tek galibiyetini başkent derbisinde Gençlerbirliği karşısında alan Ankaragücü, bir diğer puanını da Beşiktaş’tan aldı.
Mehmet Yiğiner’in başkanlığı Fatih Mert’e devretmesinin ardından Metin Diyadin ile 2 maçta çalışan yeni Ankaragücü yönetimi, Başakşehir maçının ardından hocasıyla yollarını ayırdı ve Ankaragücü’nde yeniden Mustafa Kaplan dönemi başladı. Sezon başında bir başka başkent ekibi Gençlerbirliği’ni çalıştıran kaplan, Ankaragücü’nde 4. dönemi için imza attı.
Oyuncu grubu, başkan ve yönetime inanarak görevi kabul ettiğini söyleyen Mustafa Kaplan’ın da ilk maçı 4 büyüklerden birine karşı olmuş, Ünal Karamanlı Trabzonspor’u kendi sahalarında ağırlamışlardı.
Ankaragücü başındaki 4. dönemine Trabzon mağlubiyeti ile başlayan Mustafa Kaplan’ın bu seferki macerası 7 hafta sürdü. 7 hafta boyunca çıkış arayan Mustafa Kaplan’ın öğrencileri bu süreçte sadece 3 puan toplayabildi.
Eryaman’daki Konyaspor yenilgisi ile Mustafa Kaplan ile yollar ayrılırken, Kayseri maçına geçici olarak Aykan Atik ile çıkıldı ve o maçtanda puanla dönüldü.
Ankaragücü için bir sezonda 3. kez teknik direktör arayışları başladı. Bu süreçte kulübün en büyük destekçisi, takımı bir an olsun yalnız bırakmayan taraftarıydı. tribünlerdeki desteğini her şartta gösteren sarı lacivertli taraftarlar, gelen kötü sonuçlara rağmen takımlarına olan inançlarından bir an olsun vaz geçmedi.
Sezonun ilk yarısında sözleşme imzalanan iki teknik adamdan da beklenen verim alınamadı. 2. yarıya daha iyi bir başlangıç için çalışmalar hızlanmış, saha dışından müjdeli haber gelmişti.
Ara transfer döneminde transfer tahtasının açılması ile 15 oyuncuya imza attıran ankaragücü, bu dönemi transfer şampiyonu olarak tamamladı
Ligin 2. yarısına yeni bir kadro ile girecek başkent ekibi asıl transferi yedek kulüabesinde yapması gerekiyordu. 3. teknik direktör bulunarak takımın başına Mustafa Reşit Akçay getirildi. yeni teknik direktör ve yeni kadro ikinci sezonda daha başarılı bir grafik gösterdi.
Ankaragücü için ara transfer döneminin en flaş isimlerinin başında ismi farklı kulüplerle de anılan Gerson Rodrigues geliyor. Ligde en az forma giyen oyuncular arasında en yüksek top kaybetme oranına sahip olsa da, sahaya çıktığı 7 maçta 3 gol ve 2 asist ile 5 gole doğrudan katkı yaparak hatalarını telafi etti. İleri uçta farklı mevkilerde forma giyebilen Rodrigues bu sayede Mustafa Reşit Akçay’ın elini güçlendiren bir oyuncu oldu. Rodrigues’ın gol ve asistleri ile tamamlanan 5 maçın 4’ünde de sahadan puanla ayrılınması, Lüksemburglu oyuncunun toplanan puanlara yaptığı katkıyı gözler önüne seriyor.
Hücum yükünü sırtlayan bir başka önemli isim ise İlhan Parlak. Geride kalan 26 haftada attığı gollerlle takımın en golcü futbolcusu olan Parlak 3. sezonunu geçirdiği başkent ekibinde en tecrübeli oyuncuların arasında yer alıyor. Forma giydiği maçlarda hocaları tarafından sol kanatta tercih edilen 33 yaşındaki oyuncu hem gol arayan bir performans sergiledi hem de takımın hücumdaki önemli kozlarından biriydi. Rakip takımların pas organizasyonunu engelleyen Parlak, ligin en çok pas arası yapan oyuncusu ünvanını taşıyor. Takıma geçen sezonun 2. yarısında katılan Dever Orgill, bu sezon da Ankaragücü’nün en önemli gol silahı. İlk golünü bu sezonun ilk iç saha maçında Kayserispor karşısında kaydeden Orgill takımına 1 puanı kazandıran isim olmuştu. Sezona hızlı bir giriş yapmak isteyen Jamaikalı, 4. haftadaki Fenerbahçe deplasmanında topu ağlarla buluşturarak 2. golüne imza atmıştı. Jamaika milli takımının da santraforu olan Orgill bu sezon sadece 4 maç kaçırdı. 30 yaşındaki tecrübeli ism ligdeki son golünü ise 13 haftalık gol orucunu bozarak Yeni Malatyaspor karşısında kaydetti. Alt sıralardan kurtulmaya çalışan ankaragücü’nün saha içindeki en önemli silahı ise stoper mevkisi. Sarı lacivertli ekibin başarılı stoperi ante Klusic, ligde en fazla uzaklaştırma yapan isimler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Klusic bu başarılı performansının yanında mevkidaşı Michael Pazdan ile birlikte forma giydiği zaman bu sezon ligde en fazla şut engelleyen stoper ikilisi oluyorlar.
Ankaragücü’nün sağ bek mevkine forma giyen Stelious Kitsiou oyun tarzıyla ligin en hırçın savunmacısı durumunda. Yaptığı 41 faulle dikkat çekse de ligin en fazla ikili mücadele kazanan oyuncusu. Defansif özelliğinin yanında hücuma da katkı veren Kitsiou ilk golünü 15. haftadaki Galatasaray derbisinde atarak, maçtaki gol perdesini açan isim olmuştu.
Yola sözleşmeli üçüncü, toplamda dördüncü hocası ile devam eden Ankaragücü, 2. yarı gelen transferler, yeni ve eski grubundan iyi bir form yakalamaya çalışan Mustafa Reşit Akçay. ..
Liglere ara verilmeden önce 17. sırada yer alan Ankaragücü acaba geçen sezonki gibi bu sefer de ligde tutunabilme başarısını gösterebilecek mi?