Bayram tatili nedeniyle yurt dışında olduğumdan bir süredir gündemden uzak kaldım.
VİRALSPOR’un Gaeten Laura haberinden dolayı başkanvekili Hikmet Doğanlı’nın atarlı bir sosyal medya paylaşımı olmuş.
Sevgili Hikmet, Metiner Erdem gazetecidir.
Haber onun için kutsaldır, bu haber şu kişinin işine yarar, bunu zor durumda bırakır diye düşüncesi olmaz.
Haberin doğruluğu tek kıstasıdır.
Menajerlerin de özellikle Emre Yıldız’ın planlarının bir aracısı, maşası olmaz.
Kaynak açıklanmaz ama inan sizden biri.
Telefonuma baktım Emre Yıldız ile en son 4 Nisan’da görüşmüşüm.
O da istifasını açıkladığı gündür sanırım.
Haber Emre Yıldız’ın sızdırmasıyla bana gelmiş olsa, önce sana ya da başkana teyit ettirir öyle yazardım.
Zaten sizlerden geldiği için teyide gerek duymadım, o kadar.
Sonra hani şeffaftınız, her şey konuşulacak, yazılacaktı.
Cem Türkmen’in sözleşme feshi önceki döneme ait olsa da ben yazmadan açıklamadınız.
Ali Kaan Güneren’de bugün son gün, niye sesiniz soluğunuz çıkmıyor.
Topu topu 4 – 4,5 milyon para.
Niye son güne bırakılıyor?
Benim senin için büyük para olabilir ama koskoca Ankaragücü, takımın en önemli parçası olacak bir oyuncu için bu parayı son gün birilerinin lütfu ile bulabilecekse, bu işler nasıl olacak?
Ayrıca hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa, dosyan da hazırsa açıkla taraftara, ver savcılığa.
Seni engelleyen mi var?
Projelerin anlatması, dinlenmesi güzeldir ama gerçekler çok farklıdır.
Kongre öncesi VİRALSPOR’daki yayınlara özellikle Ali Şen Aksoy ve Furkan Gümüşcü’yü çıkardık.
İkisi de bizlere sponsorluk görüşmelerini yürüten isimler olarak lanse edilmişti.
Hafızam beni yanıltmıyorsa ikisi de önceki genel kurul öncesi hemen imzalanacak, anlaşmaları hazır 4,7 milyon Euro’luk sponsorluklardan bahsetmişlerdi.
Takım küme düştüğü için artık bu paraların zor bulunabileceğini, ancak yine de kulübe sponsorluklardan 2 milyon Euro kazandırabileceklerini söylüyorlardı.
2 milyon Euro 90 milyon TL eder.
Böyle bir sıcak parayla işe başlamak sorunların büyük kısmını çözerdi.
Ama kongrenin üzerinden 20 gün geçmiş, sponsorlar ortada yok, kimse nerede bu sponsorlar diye sormuyor.
İnsanın aklına demek ki hayalmiş demek geliyor.
Hikmet Doğanlı’nın katıldığı canlı yayını çok sonradan izledim.
15 gün olmuş.
21 yönetici ceplerinden kulübe bağış yapmış.
Mehmet Yiğiner’e 2 loca, Osman Gazi Kandaş’a 1 loca satılmış.
Adnan Beker’den destek alınmış.
300 kişi 10’ar bin liradan delege yapılmış.
Toplanan para sadece ve sadece 7,4 milyon lira.
Programı yapan arkadaş da 15 günde 7,4 milyon TL toplanabilmesini çok büyük başarıymış gibi aktarıyor, alkışlıyor.
7,4 milyon TL profesyonel bir kulüp için çekirdek parası bile değil.
Ankaragücü amatör küme takımı değil, 115 yıllık tarihi olan, Başkent’in marka değeri en yüksek takımı.
Lütfen arkadaşlar, Ankaragücü’nü vasatlaştırmayalım, vasatlaştıranlara da izin vermeyelim.
Neymiş, “Ankaragücü’nü Ankaragüçlüler yönetsin de amatöre kadar düşmeye razılarmış.”
Hadi oradan!
Ne demek 115 yıllık bir kulübün, Başkent’in marka değeri en yüksek kulübünün amatörde oynaması?
Ankaragücü transfer yasağı kaldırılmasa bile paraları ödenirse, inandırılırsa zirve mücadelesi verecek kadroya sahip.
1 Temmuz’da kamp başlayacak.
Transfer yasağın var, kaldırılması da çok zor görünüyor.
Bu yüzden sözleşmesi sona eren hatta devam eden oyuncularınla yeni sezon görüşmelerine bir an önce başlamak gerekiyor.
Hikmet Doğanlı’nın açıklamalarını dinliyorsun, futbolcularla sadece teknik direktör Mustafa Kaplan görüşüyor.
Futbolcu parasını alabileceğine inansın ki seninle sözleşme yenilesin.
Parayı Mustafa Kaplan mı verecek ki tüm görüşmeleri o yapıyor.
Bu işi de Mehmet Yiğiner’e havale ettiyseniz o başka.
Lütfen artık fotoğraf çektirme fasıllarını bırakın, “kulübü yönetin”.
Yoksa, bu kulüp yeniden son 6 sezonki zihniyete mahkum bırakılırsa herkesi üzersiniz.
METİNER ERDEM
