Başkent derbisini, Ankaragücü’nü 1-0 yenen Gençlerbirliği kazandı.
Son yıllarda izlediğim en keyifsiz Başkent derbisiydi.
Mustafa Reşit Akçay ile Hamza Hamzaoğlu’nun taktik savaşlarıyla geçti 90 dakika.
Maç öylesine kilitlenmişti ki, hata yapan kaybedecekti.
Hatayı Ankaragücü yaptı.
Daha doğrusunu söylemek gerekirse, Hamza Hamzaoğlu takımını maça çok daha iyi hazırlamış, karşılığını aldı.
Ankaragücü son 2 haftada 6 puan alırken, 4 oyuncu ön plandaydı.
Saba, Rodrigues, Michalak ve Orgill.
Orgill anlaşılmaz şekilde 2 haftadır 21 kişilik maç kadrosunda yok.
Mustafa Reşit Akçay, sakat ama istersek oynatabilirdik, riske etmek istemedik diyor.
Karar tabi ki teknik heyetin ama…
Ankaragücü, bu maçlarda riske girmeyecek de ne zaman girecek?
Aynı durum Scarione için de geçerliymiş.
Saba ve Michalak gibi 2 süper kanadın var; Orgill, Rodrigues, Ribas gibi de santrafor mevkiinde oynayabileceğin üç etkili forvetin.
Bunları orta sahadan besleyecek adama ihtiyaç var ama Canteros kadro dışı, Scarione de riske edilmiyor.
Onun yerine 3 yıldır kanatlarda, forvette oynamaktan on numara oynamayı unutmuş İlhan’dan medet umacaksın.
Mustafa Reşit Akçay’ın tek bir planı var.
Kendi sahasına çekilecek, topu rakibe bırakacak, rakip üzerine gelince kanatlara atılacak uzun paslarla gol aranacak.
Önceki hafta Malatyaspor, geçen hafta da Fenerbahçe toplarıyla tüfekleriyle saldırma gafletinde bulununca, Ankaragücü bu taktiğin karşılığını aldı.
Bu hafta Hamza Hamzaoğlu, aynı hataya düşmedi.
Top ağırlıklı olarak Gençlerbirliği’nde kaldı ama çok adamla saldırma yanlışına düşmediler.
Defansta 3 oyuncu sabit kaldı, kanatları da kapatınca Saba ve Michalak hiçbir şey yapamadı.
Ankaragücü de zorunlu olarak ataklarını önce Rodrigues, ardından Ribas ile ortadan yaptı.
Son derece etkisiz olan bu ataklardan sonuç almak imansız gibiydi.
Nitekim alamadı da.
Hamza Hamzaoğlu, maça ne kadar hazırsa, Mustafa Reşit Akçay da o kadar formsuzdu.
75. dakikada Ankaragücü gol yiyor, maç 5 dakika uzuyor; yani golden sonra yaklaşık 20 dakika daha oynanıyor.
Ankaragücü, bu 20 dakikada rakip kaleye tek şut dahi çekemiyor.
Oyuncu değişiklikleri yapıldı ama plan aynı plan.
Fenerbahçe maçlarında takım da futbolcular da vitrinde olurlar.
Bu yüzden ekstra motivasyon bu maçların kazanılmasında olumlu rol oynar.
Ama vitrine çıkmanın eksileri de olur.
Tüm silahların herkes tarafından tanınır.
Şimdi tüm takımlar Ankaragücü’nün etkili silahları Rodrigues, Saba, Michalak’ı yakından tanıyor.
Gençlerbirliği’nin yaptığını mutlaka haftaya Sivasspor, sonra da bir başka takım yapacaktır.
Bu yüzden Mustafa Hoca, çok çalışıp, B ve C planları üretmeli.
Topa daha fazla sahip olmalı, orta sahada 2 stoperin önünde forvetlere top aktaracak birini bulmalı.
Ara transfer öncesi o kısıtlı kadroda bile bu takımın her zaman B ve C planları oldu.
Kitsiou, Pinto orta sahaya çekildi, 5’li defans oynandı.
Bu takım B, C planları sayesinde ekstra puanlar aldı.
Mustafa Hoca da artık B, C planları yapmalı.
Aksi takdirde biz Fenerbahçe’yi bile yendik havasıyla gidilirse, vay Ankaragücü’nün haline.
İyi bilinsin ki Fenerbahçe galibiyetlerinin laneti de vardır.
Antalya Fenerbahçe’yi yendi, 11 hafta kazanamadı, Kayserispor da aynı lanete yakalandı.
Gençlerbirliği bu galibiyetle, kendisini düşme potasının üzerine attı.
Ankaragücü bu fırsatı kaçırdı.
Ama Ankaragücü’nün şansı rakipler de kazanamıyor.
Bu maçtan gerekli dersler çıkarılırsa, Ankaragücü ateş hattından çıkar.
Ankaragücü, teknik heyet hata yapsa da yönetimi, taraftarı ile güçlü bir camia.
Bu camia, çok daha büyük zorlukları atlattı, bunu da atlatır.
……………………………………..
Sahada futbol vasatın bile altında olunca gözler ister istemez tribünlere kaydı.
Murat Cavcav’ın yüzde 5 ısrarı yüzünden Ankaragücü taraftarının tepkisi vardı.
Bu tepkisini tribün performansına yansıttı.
Ankaragücü, 1265 taraftarıyla Eryaman’da ev sahibi gibiydi.
Tepki, Gençler yönetimine olduğundan, Alkaralar’ın tribünlerinde oturan Ankaragüçlü taraftarlar rahat ettiler, istedikleri gibi tezahüratlarını yaptılar.
Bir ara taraftarlar arasında gerginlik yaşansa da sağduyu hakim oldu.
Gençler yönetimi yaptığı hatanın farkında olmalı ki, maç boyu rakibe saygıda kusur etmedi.
Takım kadroları anons edilirken eşit davranıldı.
Maç bitiminde galibiyet kutlaması sahada futbolcular ile taraftar arasında yapıldı.
Oyun havası falan gibi gerginliği artıracak davranışlardan kaçınıldı.
Bunlar Cavcav adına güzel puanlar ama hatırlanmayacak bile.
Hatırda kalan tek şey, yüzde 5 kontenjan olacak.
Stada baktığın zaman, zaten 2000’e yakın Ankaragüçlü vardı tribünde.
Yani bir yolu da bulunuyormuş, stada girmenin.
Değer miydi, yüzde 5’te ısrar etmekte.
………………………………..
Ankaragücü Başkanı Fatih Mert, taraftarın içinden geldiğinden protokol tribününden pek hoşlanmıyor anlaşılan.
Maçın öncesinde basın tribünündeydi, sonra taraftarın arasına katıldı.
Protokoldeki koltuğu boş kalmıştı.
Bir ara baktım, boş bırakılan o koltuklarda eski Başkan Mehmet Yiğiner oturuyor.
Koltuğu çok da boş bırakmamak gerekiyormuş anlaşılan. ?))