Ankaragücü, Başkent derbisinde Gençlerbirliği’ni 3-0 yenerek TSYD Ankara Kupası’nın sahibi oldu.
Sarı Lacivertliler, 21 yıl aradan sonra TSYD Ankara Kupası’nı kazanırken, farklı galibiyete rağmen kafalarda soru işaretleri bırakan bir oyun sergiledi.
Ankaragücü’nde takımın en iyileri Ghayas Zahid, Giorgi Beridze, Xazier Marlon ve biraz da Lamine Diack’tı.
Özellikle Ghayas Zahid’in çevresinde kaliteli ayaklar olunca performansının nasıl katlandığını kanlı canlı olarak görmüş olduk.
Geçen sezonki performansıyla soru işareti olan Ghayas Zahid’in, sanki yeni transfer gibi bu sezon ligin önemli oyuncularından biri olacağı çok açık.
Yukarıda saydıklarım dışındaki oyuncuların zamana ihtiyaçları var.
Özellikle Jese Rodrigues’in kalitesine yakışır şık bir gol atmasına karşın, fazla kilolarını vermeden Süper Lig’de forma giymesi çok zor.
Gerçek Jese’yi en iyi ihtimalle bay geçilecek üçüncü haftadan sonraki Karagümrük maçında izleriz.
Tasos, çizgi yerine çok fazla içeride oynadığından belki istenilen verimi gösterememiştir.
Ama buna rağmen kapanan Gençlerbirliği karşısında kilidi açan mükemmel golüyle ”Hazır olduğumda çok takımın canını yakarım” mesajı verdi.
Golde Tasos’un vuruşu güzeldi ama Übeyd’in hatasını Süper Lig kalecileri yapar mı, o da soru işareti.
Ali Sowe ilk maçta hayal kırıklığı yaratırken, oyuna ikinci yarı giren Frederico Macheda, top kontrolü, saklaması, Jese’nin golündeki asistiyle bu takımın gerçek santraforunun kendisi olduğunu net bir şekilde gösterdi.
Pedrinho, belki sezon öncesi hazırlık kamplarının yoğun temposuyla yorgundur, beklentileri tam olarak karşılayamadı.
Özellikle duran topları çok vasat kullandı.
Kısa boylu Gençlerbirliği defansına karşı, Ankaragücü’nün en büyük kozu olan Sinan Osmanoğlu ile topu bir türlü buluşturamadı.
Kimsenin beğenmediği Şahverdi Çetin, kullandığı ilk kornerde Pedrinho’nun defalarca kez denediği ama başaramadığı işi yaptı.
Pedrinho’da hafta içindeki imza töreninde de durgunluk vardı, maçta da bunu gördük.
Umarım mutsuz değildir, sezonun en flaş transferiydi, onun maç temposuna kavuşması, gerçek oyununu sergilemesine Ankaragücü’nün çok ihtiyacı var.
Atakan Çankaya ve Sinan Osmanoğlu, Gençlerbirliği karşısında görevlerini yapsalar da Süper Lig’de şu an için en fazla alternatif oyuncu olabilirler.
Ankaragücü’nün Uros Radakoviç’i hazır hale getirmesi, sol stoper sorununu da bir an önce çözmesi şart.
Ankaragücü’nde maçın en kötüsü, beklendiği gibi kaleci Bahadır Han Güngördü’ydü.
Saç baş yolduran hatalarıyla sezon başlamadan kaleyi Nurullah Aslan’a elleriyle teslim etmiş oldu.
Gerçi Nurullah Aslan da soru işaretleriyle dolu bir kaleci.
Ankaragüçlüler’in Nurullah’ın iki sezon önceki performansına yeniden dönmesi için bol bol dua etmeleri ve bu duaların kabul görmesi şart.
Oğuz Ceylan da vasat denilecek bir oyun sergiledi, sanki bir sağ bek transferi şart olacak gibi.
Yazının başında da altını çizdiğim gibi, sonucunda 21 yıldır alınmamış bir kupa olsa da bu bir hazırlık maçıydı.
Lig için ölçü olmaz.
Gençlerbirliği beklentilerimin çok üzerinde bir oyun sergiledi.
Yokluklara rağmen özellikle ilk yarı çok iyi mücadele ettiler.
İkinci yarıya da çok iyi başladılar, kaleci Bahadır Han Güngördü’nün hataları ile öne de geçebilirlerdi ama olmadı.
Tasos’un golünden sonra maç onlar için de bitti.
Hazırlık maçlarında dahi gol atamadılar diye biliyordum, meğerse Ankaraspor’u 3-1 yenmişler.
Bu takım nasıl gol attı, maçlarını keşke medyaya da açsalardı da izleyebilseydik.
Gençlerbirliği’nde hafta sonu olağanüstü genel kurul var, bir an önce sağlam bir yönetim oluşturulmalı, transfer yasağı kaldırılmalı.
Çok değil, santrafor mevkisi başta olmak üzere 4-5 transferle bu takım ligde play off’u zorlar.
Ankaragücü, bu sezon da 14 yeni transferle yepyeni bir takım kurdu.
Konyaspor maçına kadar 2 transfer daha yapar, 16 transferle sezona başlar.
Süper Lig’de transfer hovardası Fenerbahçe ile birlikte en fazla oyuncu alan, gönderen takım.
Sıfırdan kurulan, bu kadar çok transfer yapan takımın en az 8-10 hazırlık maçı oynaması gerekirdi.
Ama Mustafa Dalcı’nın tercihi bu yönde olmadı.
Bu yüzden soru işaretleriyle dolu bir şekilde sezona başlayacaklar.
İlk haftadaki rakip Konyaspor’un Avrupa Kupaları’ndaki performansı olağanüstü olsa da Ankaragücü, bu kadrosuyla bu taraftarı önünde kolay kolay maç kaybetmez.
Ankaragücü kaybetmez kaybetmesine de kazanması için Mustafa Dalcı’nın ne yapıp edip Macheda, Pedrinho ve Tasos’un performanslarını bir iki kademe yukarı taşıması gerekir.
Taraftarı bu maçta çok beğendiğimi söyleyemem.
Maça ilgi zayıftı, 3-4 bin civarı taraftar tribündeydi.
Sağ kapalı suskun, Maraton ve Gecekondu rekabet eder gibiydi.
Taraftardan sorumlu yöneticilerin ne yapıp edip tribünler arasındaki senkronizasyonu sağlamak için çalışmaları lazım.
Yapabilirler mi, zor.
İnşallah beni utandırırlar ama bu iş Gülsen Yılmaz’a da Molla Ali Çetin’e de birkaç gömlek büyük gelir.
Başkan Faruk Koca’nın bizzat bu işe el atması gerekir.
Son olarak bir eleştiri de üyesi olduğum TSYD Ankara Şubesi’ne.
Biliyorum maddi sıkıntılar had safhada ama o kupa ne be arkadaşlar.
İlkokul müsamerelerinde bile bundan daha şatafatlı kupa veriyorlar şampiyonlara.
Ankaragücü de Gençlerbirliği de bu kupayı müzelerinde tarihleri boyunca saklayacaklar.
Bu kadar sıradan kupa yakışmaz o müzelere.
Kupayı kaptanlar Zahid ve Abdullah birlikte kaldıracaktı, o kadar küçüktü ki Zahid, Abdullah’a bırakmak zorunda kaldı.
Şampiyonun kupası buysa, Gençlerbirliği’ne verilen nasıldır varın siz düşünün.
METİNER ERDEM