Ankara’nın merkezindeki atletizm sahası ve olimpik dalların tesisleri, sporumuzun ana sigortasıdır.
Ancak önce bir filmi anlatmak istiyorum…
DOĞRUYU SÖYLE, TRT’2 de yayınlanmış Amerikan futbolu ile ilgili bir film.
Nijerya kökenli otopsi doktoru 7 diploması olan uzman bir kişidir. Bir gün bir Amerikan futbolu oyuncusunun cesedine otopsi yaparken cesede, ”Söyle bana bu bu nasıl oldu” diye sorar. Cesedin söylediklerinden otopsi raporuna yazar.
Doktor raporunu amirlerine sunarken şunları söyler:
Kuşların bile çarpışma anında kafalarından koruyucu bir sistem bulunmaktadır. Ama bu insanda yoktur. 600 ps basınçta insan kendini kaybeder, zarar görür. Amerikan futbolunda ise çarpışma anında bu basınç 1000 ps’ye ulaşır. Bu da emekli Amerikan futbol oyuncularında çeşitli beyin hastalıklarını ortaya çıkartmaktadır. yani» Amerikan futbolu insan için pek uygun değildir.” der.
Amerikan futbol yöneticileri buna tepki verirler. Bir stadın 333 milyon dolara mal olduğunu, halkın bu sporu çok sevdiğini, Amerikan futbolunun da bir eğlence oyunu olarak, şehrin atan kalbi gibi olduğunu, senin yaptığın bizleri sırtından vurmaya çalışmak derler.
Bundan sonra da onlara baskılar gelmeye başlar. Hamile olan karısı arabasıyla alışverişe giderken kendini sıkıştıran bir araba yüzünden dengesini kaybeder ve çocuklarını kaybederler. Bu olaydan sonra büyük bir yılgınlıkla şehri terkederler ve başka bir şehre giderler.
Aradan 3 yıl geçtikten sonra, basında eski Amerikan futbolcularının hastalanarak ani ölümleri yer alır.
Senato bu ölüm nedenlerini öğrenmek için bir soruşturma başlatır. Bu konuda doktor görüşlerini aktarması için davet edilir.
Doktor soruşturma yapanlara, Amerikan Futbolu’nun tehlikelerini anlatır ve bir asker, polisin mesleğini risklerini bildiğini buna karşın Amerikan futbolcularının meslek risklerini bilmediklerini söyler.
Doktora verdikleri bilgi ve Amerikan futbolcularını korumasından dolayı teşekkür ederler ve katkılarından dolayı Beyaz Saray’a doktor yaparlar.
Yıllar geçer; doktor bir gün bir Amerikan futbolu antrenmanına gider, kimsenin güvenlik önlemleri almadan antrenman yaptığını görür. Doktorun Amerikan futbolcularını korumaları boşunadır, onlar sürekli bir biçimde sahada korunmasız bir biçimde tutulmaktadır.
Atletizm sporun, hem de olimpiyatların atan kalbidir.
Ne yazık ki Ankara’nın merkezindeki atletizm sahasını kaybettiğinden Elmas Lig’de atleti yoktur.
Macaristan’daki Dünya Şampiyonası’nda performansımız da çok düşüktü .
Bunun Paris Olimpiyatları’na nasıl yansıyacağını da göreceğiz.
2024 yılında olimpiyatlarda beklenen sonuç alınmaz ise otopsiye öncelikle yıkılan atletizm sahasından başlamak yerinde olacaktır. Ankara’nın merkezindeki atletizm sahası ve olimpik dalların tesisleri, sporumuzun ana sigortasıdır.
ARTUN TALAY