Tanju Bağırgan ile bayramda atletizm üzerine yaptımız söyleşimizde, onun önemli gördüğüm bazı saptamalarını sizlerlede paylaşmak istedim…
Atletizmi geliştirmeye yönelik tartışmalarımızda temel yanılgımız; atletizmin sadece üst düzey performans sporu olarak değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Buna karşın gelişmiş ülke atletizminde son yıllarda «herkes için atletizm anlayışına» yaklaşımlar öne çıkmaktadır.
Herkes için atletizm anlayışı da IAAF kurallarında yarışmaları yapılan alanlar ile çocuk ve gençler ,elit sporcular, elit olmayan atletizm katılımcıları, masterler, kros, yol koşusu, dağ koşuları, yürüyüş gibi etkinliklere katılan çok geniş bir katılımcıyı kapsamaktadır. Bu bağlamda günümüz atletizm anlayışı da atletizmdeki herkese yönelik olmalıdır.
Gelişmiş ülkelerde bu yapı çocuklardan başlayarak, elit spora,oradan da elit sporcuların kariyerinin bitmesi ile masterler atletizmine yönlendirlerek ”yaşam boyu atletizm” döngüsü sağlanarak, atletizme katılanların atletizm içerisinde kalmaları da bilinçli olarak yönlendirilmektedir.
Bu açıdan da son yıllarda öncelikle yurt dışında çocuklara yönelik atletizm yarışları, çocuklara özgü bir biçimde yapılandırılmış yarışmalar biçiminde uygulanmaktadır. Böylece atletizm yarışmaları 6-7 yaşlarına kadar indirilmektedir. Bugün Almanya’da federasyon tarafından yönlendirilen 6-12 yaşları arasında bir çocuk atletizm ligi bulunmaktadır.
Bu yarışma biçiminde etkinlikler İngiltere, İsveç, Norveç gibi ülkelerde de özel örgütlenmelerle, takımlar biçiminde şenliklerle yönlendirmektedir. Özellikle de salon etkinlikleri olarak yarışmalar düzenlenmektedir. Örneğin İsviçre’de 88 takımlı bir ülke organizasyonu yapılmaktadır. Dünyada çocuk atletizmine yönelik atletizm uygulamaları için çocuk atletizm konusunda önemli çalışmaları olan Ali Güreş’in yazdığı ”Çocuk Atletizmi” kitabınının da okunmasını önermekte.
Eğlenceli ve çocuğa özgü düzenlenmiş etkinlikleri ile çocukların atletizme bağlanması da sağlanmaktadır. Böylece yetenekli çocukları, grass futbol, mini basketbol, mini voleybol gibi takım sporlarının 6-7 yaşlara kadar inen sistemli etkinliklerinden dolayı takım sporlarına kaptıran atletizmin hem kendi içerisinde sürekliliği sağlanmakta hem de genel olarak çocukların erken özelleşmesi de önlenerek çok yönlü eğitimleri sağlanmış olmaktadır.
Çocuk atletizmin 6’şar kişilik takımlar biçiminde uygulanması hem okul içi,hem de okullarlarası ve kulüplerarası etkinliklerde çok geniş bir katılımı sağlamakta dolayısı ile de atletizmde sporcu, eğitmen, antrenör ve hakem gibi çok sayıda paydaşında etkinliğini arttırmaktadır. Yurt dışında sadece cocuk atletizmi düzenleyen kuruluşlarda bulunmaktadır. Buna bağlı olarak; çocuk atletizmi eğitmenlik sertika sistemi her atletizm antrenörlük sisteminde çok yaygındır ve antrenörlük sistemlerinin de alt yapısını oluşturmaktadır.
Bu çocuk atletizmi eğitmenleri ve monitorler aracılığı ile kulüplerde antrenörlerin yetenek seçimlerine de kullanılacakları bir sporcu kitlesi de hem eğitilmekte, hem de denetim altında çok yönlü olarak yönlendirilmektedir.Bu açıdan çocuk atletizmi eğitmenleri ve yardımcı antrenör adı altında antrenörlere destek sağlayıcı sertifikal bir eğitmen ordusu Avrupa atletizm antrenörlüğünün de alt yapısını oluşturmaktadır. Öyle ki bazı ülkelerde antrenörlük elit spor antrenörlüğüne yönelik dikey yükselme ile değilde, sadece cocuk atletzmde yatay olarak kademeler biçiminde yükselmeler olarak verilmektedir. Diğer bir deyişle de 1-2-3-4 kademeli bir sistem sadece çocuk atletizminde uzmanlaşma biçiminde yapılmaktadır.
Bu eğitmenlik sistemi sadece çocuklarda değil, master atletizminde ve atletizmi üst düzey sporculuk için değil, eğlence ve dinçlik geliştirme için atletizm yapanlar içinde gecerlidir. Örneğin normal yarışma sistemi dışında Almanya’da süper dekatlon adı ile yapılan uyarlanmış dekatlon yarışmalar en sevilen ve yaygın yarışmalardan birisi olarak uygulanmaktadır.
Benzer biçimde ülkemizde çok önemli bir sorun olan master atletlerin spora katılmalarının ve yarışmaları sağlıklı bir biçimde katılmaları içinde master atlet eğitmen eğitimi de sertifikalı bir biçimde yaygın olarak yapılmaktadır. Ülkemiz için Tanju Bağırgan’ının önerileri ise sadece üst düzey atletizm anlayışından herkes için atletizm anlayışına geçilmelidir.
Öncelikle diğer ülkelerden örneklerin de gözden geçirilmesi ile federasyonun yarışma sistemi içerisnde yer alan bir 6-12 yaşları arasında bir çocuk atletizm yarışma sistemi kurulmalıdır. Bunun için şenlikler biçiminde düzenlenen son yarışmanın da 23 Nisan olduğu festival biçiminde bir çocuk atletizm örgütlenmesi ülke atletizm tabanını hareketlendirmek için önemli olarak görülmelidir.
Kısacası atletizmin gelişmesi herkesi için atletizm anlayışının atletizmde egemen olmasında yatmaktadır.
ARTUN TALAY