“Ayna ayna söyle bana benden güzel kim var bu dünyada…”
Bu sözü birçoğumuz duymuştur. Her sabah istesek de istemesek de ayna ile bir kere yüzleşiriz.
Peki ayna olmasaydı kendimizi nasıl tanır, görürdük.
İsterseniz tarihi bir yolculuğa çıkalım mı?
NARKİSSOS (Yunan mitoloji kahramanı) Kephisos ırmağın oğlu güzelliğiyle ünlüdür.
Bir gün akan pınarın suyunda kendi yansımasını görerek bu görüntüye hayran kalır.
Suda gördüğü öbür kendini elde edememenin üzüntüsü içinde yavaş yavaş eriyip ölür.
NARKİSSOS yansımanın kurbanıydı ve hazin bir sonu olur.
Şairler ve filozoflar onu kendini beğenmiş biri gibi gösterdiler. Ama gerçek öyle değildi.
Eğer o dönemde ayna olsaydı zavallı NARKİSSOS daha fazla yaşardı.
Biz çok şanslı mıyız bilmiyorum ama her gün aynalara bakarak yaşantımızı biraz daha uzatıyoruz!!.
Bir kimsenin aynadaki görüntüsünü uzun uzun ve tekrar tekrar seyretmesi, ki bu davranışı kendi kendine hayranlığın ve şizofreninin ayırt edici bir belirtisidir.
Aman haaa dikkat!
Jacques LACAN’na (Fransız psikanalist ve psikiyatrist) göre öznenin ilk yapılanma dönemi aynayı keşfetmekle başlıyor.
Şöyle ki, çocuklar aynadaki görüntülerini 6 ve 18. aylarda ayırt etmeye başlar.
Batıl inanca göre ise eğer çocuklar aynaya baktırılırsa şaşı yada deli olabilirler.
Yine başka bir inanca göre; karanlık bastıktan sonra komşuya ayna vermek veya ayna kırmak uğursuzluk getirir. Gece aynaya bakmak ömrü kısaltır.
Ayna Mısır, Yunan ve Romalı kadınların tuvaletlerinde büyük önem taşımıştır.
Bizim toplumumuzda ayna el değmemişliğin simgesidir. Geleneksel düğünlerde gelin alayı önünde götürülen süslü ayna, gelinin bakireliğinin simgesidir.
Yeni bir eve taşınırken ayna ilk taşınan eşyalardan biridir.
Ayna deyip geçmemek lazım.
Ayna bulunduğu mekâna derinlik verir, yalnız kaldığınızda size arkadaşlık eder.
Birçoğumuz ayna karşısına geçip kim bilir ne komiklikler yapmışızdır.
Ayna tek başımızayken iyi bir sırdaştır. Ona tüm sırlarınızı açabilirsiniz, ama dikkat edin ayna ile muhabbetinizi bir gören olursa size bu durumunuzdan dolayı garip garip bakabilir.
Sırları dökülmüş aynada delikler varsa ona sırlarınızı anlatmayın, yerin kulağı vardır.
Hadi tüm kötülüklerin, ihanetlerin, yolsuzlukların, acıların, kederleri bir yana bırakıp, en yakınınızdaki aynaya bir göz kırpın. Yaşadığınıza , nefes alıp verişinize, sağlıklı oluşunuza tanık olun.
İçinizdeki karanlığın üstüne Ayna’nızla güneşin ışığını tutun. O güneş ışığı içinizi ısıtacak, yüzünüzde gülücükler oluşacak.
Deneyin ve görün lütfen.
“Ayna ayna söyle bana benden güzel kim var bu dünyada.”
ALİ YILMAZ