Anadolu Selçuklu Devleti dağılınca Ankara’da bir Ankara Cumhuriyeti vardır.
Ahi Evran yönetiminde, meclisi de bulunan bir cumhuriyet.
Türk ve İslam tarihini didik didik araştıran Fransızlar bunu görmüşler ve bizden almışlardır.
Yönetim şeklimizin neden cumhuriyet ve başkentimizin Ankara olduğu böylece daha anlaşılır hale gelmektedir.
Büyük Selçuklu Devletinin kurucusu Tuğrul Bey, 1055 yılında Bağdat’ı alınca Halife’yi çağırtır.
-“Devlet işleri bana, din işleri sana, din işlerinde bir sıkıntı ihtiyacın olursa yardıma hazırım ama sakın devlet işlerine karışma.” der.
Selçuklu tarihini inceleyen Fransızlar bu uygulamayı da bizden alıp dünyaya laiklik ambalajıyla sunmuşlardır.
1873’ten önce batı araştırmacıları objektif ve doğruları yazarak Türk İslam tarihi hakkında kitaplar yazdılar.
Ama 1873’te Fransız filozof Ernest Renan sahneye çıktı.
-“Bu durumun devamı batının gelecekte felaketi olur.” görüşünü ortaya attı.
Batı 1876’dan itibaren objektif yayınların yerine Türk İslam tarihi hakkında iftira ve olumsuzluklara yer veren eserlerle dolmaya başladı.
İşte Mustafa Kemal Atatürk altını çizerek okuduğu Fransızca kitaplardan bu gerçekleri gün yüzüne çıkardı.
Bu nedenle batının günümüzdeki saçma analizlerine en iyi ve doğru cevabı batıda 1873’ten önce yazılmış eserleri örnek göstererek verebiliriz.
Sen bugün böyle diyorsun ama bak geçmişte senin duayen tarihçin tam tersini demiş, işte kanıtı diyebilmek için hem yurt içinde hem yurt dışında 1873’ten önce yazılmış bizim hakkımızdaki eserleri araştırıp okuyacak gruplar oluşturmalıyız.
Ve son söz:
23 Ekim 1923…
O GÜN SADECE EN İYİSİNE KARAR VERDİLER .
CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.
ARTUN TALAY