Kayserispor, bir “Glatyatörler” takımı gibi…
Önce savaşıyor, savaşıyor, rakibini bastırıyor, sıkıştırıyor ama sonuca bir türlü gidemiyor.
Hele hele karşısında köklü ve tecrübeli bir takım varsa, o müthiş mücadele yavaş yavaş yerini yorgunluğa bırakıyor, enerji tükeniyor ve rakibine kolaylıkla teslim oluyor.
Kayserispor, çok ama çok sıkıntılı. 4 yıldan bu yana doğru dürüst tek transfer yapamadı. Borçlar dağ gibi üstü üste biniyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, kadrosunu korumayı başarıyor.
Kayserispor’da artık her şey amatörce yürütülüyor.
Profesyonellik geride kaldı.
Milyonlarca dolar ücretlerle transfer olan futbolcular bile, artık bir amatör gibi hareket ediyor. Kulübün içinde bulunduğu sıkıntıları çok iyi biliyor, buna rağmen takımı terk etmiyorlar. Ancak, sıkıntılar artar, ödemelerde önemli gecikmeler yaşanırsa, bugünkü amatör hareketler yerini profesyonelliğe bırakır ve Kayserispor karanlık günlerin içine doğru hızla sürüklenir.
Kayserispor, Beşiktaş müsabakasına çok iyi başladı.
Sıakıo baskı kurdu, öylesine sıkı press yaptı ki, Beşiktaş’ın nefes alacak hali kalmadı.
Kayserispor, adam adama tam saha press yaptı. Hemen herkes, önüne- karşısına aldığı Beşiktaşlıyı kontrol altına aldı. Adım attırmadılar. Markajdan kurtulan varsa, üç kişi, beş kişi birden etrafını sarıp etkisiz hale getirdiler.
İlk yarı tam bir orta saha savaşı şeklinde geçti.
Kayserispor’un canını dişine takarak mücadele eden glatyatörleri, tecrübeli Beşiktaş’a karşı direndi, direndi, pozisyon vermediği gibi orta sahadan çıkmalarına da izin vermedi.
Evet, ilk yarı mücadelesi orta sahaya hapsolsa da, hareketli ve mücadele dolu seyir zevki yüksek bir oyun vardı ortada.
İlk yarıda üç pozisyon vardı. Cardosa’nın atağında Nazon vuramadı, bir diğer pozisyonda yine Cardosa getirdi, Nazon geride kalıp ıskalayınca Kayserispor mutlak bir golden oldu.
Sıkı markaj ve baskıdan bir türlü kurtulamayan Beşiktaş, bu yarıda Kayserispor kalesine tek bir şut gönderebildi. O da Beşiktaş’ın gol ayağı İmmobile’den geldi.
48.dakikada De Silva’nın ceza sahası üzerinden gönderdiği sert şutu Bilal önledi.
Ne olduysa 56. dakikada oldu.
Oyunu sürekli en geriden başlatan Bilal, topu oyuna sokmak için ceza sahası içerisinde dolaştırdığı topu, ceza sahası üzerinde Gedson Fernandes’in takibindeki Baran Ali Gezer’e verdi. Tecrübeli Fernandes, Süper Lig’de daha birkaç müsabaka oynayan Ali Baran’ı arkadan sıkıştırıp topu kaptı ve hızla girdiği ceza sahası içinde güzel ve düzgün bir vuruş yaptı. Top, Bilal’in altından filelere takıldı.
Golden sonra, maçın seyri değişti.
Kayserispor’un gardı düştü. Moraller yerle bir oldu.
Ve artık maçın kontrolü Beşiktaş’ta.
Kayserispor’un her çıkışı Beşiktaş defansına takılıp Kayserispor kalesine dönmeye başladı.
75.dakikada, yine bir Beşiktaş atağı, Rachika, Kayserispor defansını aşıp kaleye yönelince Attamah’ın müdahalesi ile kendisini yerde buldu. Penaltı atışını İmmobile kullandı ve takımını 2-0 öne geçirdi.
Kayserispor, kendi evinde en azındran Beşiktaş’a 1 gol atabilmek için atak yapmaya devam etti. 84. Dakikada, birde penaltı kazandı, karar VAR’dan döndü.
90+1’de yine Rachika sağdan ceza sahası üzerine çok düzgün bir orta yaptı, tecrübeli İmmobile defansın arkasına sarkıp güzel bir kafa vuruşu ile skoru 3-0 yaptı.
90 dakika boyunca topla pek buluşamayan, zaman zaman gerilere çekilip defansına yardıma giden İmmobile, maça 2 golle damga vuran adam oldu.
Maç bitti, Kayserispor Teknik Direktörü Burak yılmaz istifasını açıkladı. Beklenen bir karardı. Daha birkaç hafta öncesinde Burak Yılmaz’ın takımdan ayrılacağı söylentileri dolaşmış, Başkan Ali Çamlı’nın ricası üzerine takımın başında kalmaya devam etmişti. Beşiktaş yenilgisi, Burak yılmaz için Kayseri’den “Çıkış” ve “Fırsat” maçı oldu. Sanırım, kariyerine, “Küme düşen takımın teknik adamı” notunu düşmek istemedi.
ÜSTÜN TUNCER