Eğer, dış sahada seri galibiyetlere başlarsa evet olur. Eğer, takımın dinamosu Vedat Muriç sakatlanmaz olağanüstü goller atmayı sürdürürse evet olur. Eğer, teknik direktör oyuncu tercihlerinde yanlış yapmaz, ideal takım oluşturursa evet olur. Eğer, hakemlerin ve VAR’ın çifte standardı son bulursa evet olur. Eğer, ara transferde seçenek oluşturacak 3-4 oyuncu alınırsa evet olur.
Geçen sezon yaşanan hayal kırıklığının ardından baştan aşağıya yenilenen kadrosu ile sezona mutlak şampiyonluk amacıyla başlayan Fenerbahçe’nin Gençlerbirliği maçına dek oynadığı karşılaşmalarda istenilen sonuçları alamaması taraftarda “ Bu sezon da mı? diye kuşkular oluşturmuştu.
Özellikle dış sahadaki kısır futbol ve yenilgiler okların oyuncular ile teknik direktör Ersun Yanal’a çevrilmesine yol açmıştı. 7 dış saha maçında Başakşehir ve Denizlispor maçlarında galibiyetle ayrılan Fenerbahçe’nin özellikle ligin dibine demir atan Kayserispor’a tek golle yenilmesi taraftara saç baş yoldurmuştu. Dış sahada ortaya konulan keyif vermeyen oyun bir türlü istenilen sonuçları getirmiyordu. Sadece Galatasaray deplasmanından alınan 1 puan taraftar için teselli oldu. Diğer maçlardaki sonuçlar hiç hoşnut etmedi tribünleri
Dış sahadaki başarısızlığa karşın, iç sahadaki yengiler “Evinde kazanıyor, dışarıda kazanamıyor” algısını oluşturdu. Bir de yol kazası yaşandı iç sahada. Kayserispor gibi ligin altına çivileyen Antalyaspor’a evinde yenildi Fenerbahçe.
Başarısız tablo karşısında, Ersun Yanal’ın oyun sistemi, oyuncu tercihleri ve sık yaşanan sakatlıklar sorgulanır oldu. Özellikle takımı neredeyse tek başına sırtlayan Kosovalı oyuncunun yokluğu çok zarar verdi takıma.39 yaşına gelmiş Emre, her ne denli istekli oynamaya , sahada emeğini tümü ile ortaya koymaya çalışsa da ilerlemiş yaşından ötürü ayakları ve vücudu belirli bir süreden sonra duruyor ya da sakatlanarak oyundan çıkıyordu.
Geçen sezonun başarılı oyuncusu, emekçi Hasan Ali de sakatlıktan ötürü çizgisinde değildi. Eski halinden eser yoktu. Neredeydi bindirmeler yapıp, asistleri ile goller attırıp süratle bölgesine dönen Hasan Ali? O eski oyununu yinelemek, bindirmeler yapmak için çırpınıyordu, ancak geri dönüşlerinde ağır kalınca açıklar oluşuyordu defansta.
Zaten bu sezon Fenerbahçe’nin en defolu bölgesi defansı. Başarılı Serdar’ın yanında bir türlü dikiş tutmadı Zanka ve Jailson. Neyse ki son Gençlerbirliği maçında Sadık-Serdar ikilisini defansın göbeğinde oynatan Ersun hoca sonunda doğruyu buldu. Kaleci Altay’ı anlamak gerçekten çok güç. Bir bakıyorsunuz çıkarılmayacak topları çıkarıyor, birebir engellemede başarılı. Bir bakıyorsunuz yandan gelen yüksek topları sektirerek adeta karşı takımın oyuncularına ikramda bulunuyor. Bir de yerde çok yatıyor. Eğer topu hemen oyuna sokup arkadaşlarına atsa daha ileri çıkacak takım.
Tüm bu eleştiriler Gençlerbirliği maçına dek sürdü. Başkent takımı karşısında sahadaki iştahlı oyun keyif verirken, 5-2’lik galibiyet taraftarı oldukça hoşnut etti. Ersun Yanal, nihayet ideal takımı sahaya sürdü. Hiç kuşku yok ki, maçın yıldızı bu sezonun emekçisi, takımın hamalı Vedat Muriç’ti. Attığı 2 golle ne denli gereksinim duyulan oyuncu olduğunu gösterdi. Hele, rakip oyuncunun ayağından söküp alarak attığı 3. gol ayakta alkışlanacak türdendi. Allah nazardan ve sakatlıktan saklasın. Yoksa, yine yoksunları oynar Fenerbahçe.
Eğer, Fenerbahçe bu iştahlı oyununu sürdürür, defans toparlanır, Ersun Yanal takıma Ferdi Kadıoğlu’nu monte ederse başarı ve şampiyonluk hiç de uzak değil. Tabii, devre arasında Vedat’ın seçeneği olabilecek golcü, defansa, orta sahaya ve kanada oyuncu alınması şart. Altay’a yedek kaleci de kaçınılmaz. Çünkü, Harun çok güven vermiyor. 2014 yılından bu yana sevinemeyen taraftar bu sezon şampiyonluk bekliyor.
ŞÜKRÜ KARAMAN