Medya profesyonel futbol elemanlarınca kuşatılmış .İnsanlar onların yorumlarını dinliyorlar. Algıları da bu yorumlara göre oluşuyor. Çok objektif yapılmayan bu yorumları ile Olimpik sporlar başarısız, o zaman profesyonel sporu takip edin oradan ayrılmayın diyerek . İnsanları tuzağa düşürerek yanıltıyorlar.
Komşularımıza, yakınlarımıza, arkadaşlarımıza sorduğumuzda, düzenli olarak olimpiyatı kaç kişinin izlediğini üzülerek öğreniriz. TRT Yıldız ve birkaç spor yazarının çabası ile olimpiyat kültürü özveri ile sürdürülmeye çalışılıyor.
Olimpiyatı başarısız olarak değerlendiren profesyonel aile, görevlerini yaptı ve insanları profesyonel futbolun tuzağına düşürdüler. Şimdi de kameraları lig maçlarına ve yorumlarına çevirdiler.
Bu tuzağı söyle daha görünür hale getirebiliriz. Olimpiyat oyunlarında futbol da vardı. Maçlar Marsilya’da oynandı. İspanya, Fransa’yı yenerek şampiyon oldu. Bizim futbol takımımız bırakın madalya almayı katılamadı bile.
İşte bunu örtmek ve markayı kurtarmak adına bu tuzağı kurdular. Bunlar şu anda olimpiyatı bile ağızlarına almıyorlar. Onlar için varsa yoksa lig maçları.
Olimpiyat oyunlarında beklediğimiz sayıda madalya alamadığımız sekiz madalya ile yetindiğimiz doğrudur.
Eğer bu kafayla gidersek 2028 Los Angeles’te madalya sayımızın daha da düşeceği, kaçınılmaz gibi görünmektedir.
Günümüzde sporda göz ardı edemeyeceğimiz gruplar da bulunmakta.
Birinci grup; sporda medya yoluyla algıları kontrol eden ve başarısız olan profesyonel futbol ailesini oluştururken ,ikinci grup ise tüm sıkıntıların rağmen sekiz madalya alabilen olimpik düşünceyi sürdüren olimpik aileyi oluşturmaktadır.
Yani bir tarafta “0”, bir tarafta “sekiz” madalya alan grup bulunmaktadır .Bunun anlamı da başarı açısından açık değil mi?
Bu madalya sayısının düşmesinin çok sayıda nedeni bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi; Ankara’nın merkezindeki Naili Moran Atletizm Sahası’nın yıkılmış olmasıdır. Bu hem atletizme hem de olimpik spor dallarına zarar vermiştir.
Günümüzde sporun durumu ise profesyonel futbolun medya destekçileri ‘işaret fişeği atıyor, olimpik dallar ve Spor Teşkilatı bunu takip ediyor’ biçiminde görünmektedir
Profesyonel futbolun medyadaki ”Beyaz Eldivenlerine” inanmamak gerekir.
Ayrıca profesyonel aile; olimpik aileyi kendinden geri ve köle olarak görmektedir. Olimpik aile bunu reddeder, kendi kimliğini güçlendirir ise sporda taşlar yerli yerine oturacaktır.
Sporda gerçekler zamanla gözükür.
Altınsa parıldar, elmassa ışıldar.
ARTUN TALAY