Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, küçük yaştan beri futbol camiasının içinde olduğunu belirterek, ”Hakemler bana karşı ön yargılı ya da talimat var. Yedek kulübesine bu yüzden çok müdahale ediyorlar.” dedi.
Sezon başından bu yana Başakşehir’de bir, Ankaragücü’nde de üç sarı kart gördüğü için hafta sonu Antalyaspor ile oynayacakları maçta cezalı duruma düşen Emre Belözoğlu, ”Küçük yaştan beri futbol camiasının içindeyim. Birazcık da çok küçük yaşlardan beri bu camianın içinde olmanın hep sıkıntılarını yaşamış birisi oldum. Özellikle yan hakemlerin, dördüncü hakemlerin sadece benim kulübemin yanında olmasından dolayı rahatsızlığımı daha önce dile getirmiştim. Burada ne yazık ki ön yargı ya da talimat var. Bu benim tarafımdan yönetilmesi gereken bir süreç ama karşı taraftan bakıldığında da planlı bir ön yargı olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da rahatsızım. Hem de elimden geldiğince hakkaniyetli cümleler kurmaya çalışıyorum. Fakat devamlı benim kulübemin yanında olan dördüncü hakemi görmek istemiyorum.” diye konuştu.
Sarı lacivertli ekibin teknik direktörü Emre Belözoğlu, 3-3 biten Başakşehir ile deplasmanda oynadıkları mücadelede üstün olduklarını kaydederek, ”Biraz önce de söylediğim ligde her maç zor, kazanmak zor ama Ankaragücü’ne karşı oynamak da zor. O yüzden biz elimizden geldiğince her maçı ayrı şekilde senaryolaştırıp arkadaşlarımıza anlatıyoruz. Bu maç özelinde de taraftarımıza çok ihtiyacımız var. Ankaragücü’nün kendi sahasında en büyük gücü taraftarı. Bunu net bir şekilde bir çok kez bu büyük camianın karşısında futbolcu olmuş birisi olarak net bir şekilde söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Emre Belözoğlu, savunma oyuncusu Kitsiou’nun takımla çalışmalara başladığını ancak Antalyaspor maçında forma giymeye hazır olmadığını dile getirerek, ”Cuma günü ligin dinamik organizasyonu olan takımlardan bir tanesiyle karşılaşacağız. İnşallah milli araya mutlu bir şekilde girmek istiyoruz. Bunu da yapabilecek gücümüz olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Ankara’ya çok alıştığını da ifade eden Emre Belözoğlu, şunları söyledi:
“Çok kısa süre içinde kendimi buraya ait birisi, bu büyük camianın en taze en yeni üyesi olarak hissettim. Gerek tesis çalışanlarımız, gerek yönetici büyüklerimiz, Sayın Başkanımız önderliğinde herkes bunu çok net bir şekilde bize hissettirdi. Sokağa çıktığımızda Ankara’da Ankaragücü’nün o gücünü hissetmek beni mutlu ediyor. Ben bundan beslenen bir sporcuydum. Aynı zamanda öyle bir teknik adamım. Ankara’yı çok sevdim. Avrupa şehirleri gibi bir şehir anlayışı var. Burada gerçekten temiz bir şehir var. İnsanları samimi. Bürokrasinin getirmiş olduğu havayı da hissediyorsunuz. Aynı zamanda da Anadolu insanın da mütevaziliğini sokakta görebiliyorsunuz.”