Mesleğe yeni başladığım dönemlerde amatör futbol müsabakalarını en yakından takip eden muhabir Sedat Bülbül idi.
Toy olduğum dönemlerde bana çok destek çıktı.
Bir gün Sedat Ağabey ile birlikte dış sahalardaki betondan yapılmış tesis amirliği binasında tesis amiri Cevat Koç ile birlikte muhabbet ediyorduk, içeri biri girdi.
Üçümüzle tokalaştı, Sedat ağabey ve Cevat ağabey ile başladı samimi bir şekilde konuşmaya.
“Ya Muş’ta Diyarbakır’da, Siirt’te ne maçlar yönettim. Silahlar altında, kavgalar çıktı. Tereyağından kıl çeker gibi, maçlara hakimdim” demeye.
O anlatıyor, biz dinliyorduk.
Her neyse, Sedat ağabey hangi maçı yöneteceğini sorduğun da ise “Yıldız küme maçı varmış” cevabını verdi.
Yılların tecrübeli muhabiri ağabeyimiz “Aman dikkatli ol, iyi maç olacak” diye hakemi uyardı. Maçlarda puan durumu yaptığımız için son maçı beklemeden Güniz Sokak’taki gazete büromuza gittim.
Sonuçları aldım, dış sahaları aradığımda bizim hakemin maçı yarım kalmış.
Detayları aldım yazdım.
Sedat Ağabey, beklemenin meyvesini toplamıştı.
Diyarbakır’da, Muş’ta, Siirt’te maç yöneten hakemin yıldız küme maçında kaburgalarının kırıldığını duyunca, “küçümsenecek maçın olmadığını” da öğrenmiş olduk.
ERHAN KARADAĞ