Gençlerbirliği, Mustafa Dalcı’nın yönetiminde çıktığı ilk maçta Altay’a deplasmanda 1-0 yenildi.
Taşkın Aksoy rezaletinin ardından son 2 haftayı Medet Coşkun yönetiminde umut vaat eden bir oyunla geçiren Gençlerbirliği için Altay maçının önemi son derece fazlaydı.
100 yıllık camia, Ankaragücü’nde geçen sezonu şampiyon tamamlayan Mustafa Dalcı’nın imzasıyla bir nebze umutlanmıştı.
Mustafa Dalcı için de ilk maçın Altay ile oynanması şanstı diyebiliriz.
Altay da Gençlerbirliği gibi transfer yasaklısı bir takım.
Bu yüzden 36 yaşındaki Deniz Kadah, 38 yaşındaki Marco Paixao, 41 yaşındaki İbrahim Öztürk ve Murat Uluç’a bel bağlayarak adeta veteranlardan oluşan bir kadroyla mücadele ediyor.
Bu takıma karşı alınacak puan veya puanlar, iyi oyunla taçlandığında Gençlerbirliği camiası gelecek adına umutlanabilecekti.
Maalesef olmadı.
Gençlerbirliği, Medet Coşkun ile son 2 haftada sergilediği, ancak sonuca tam olarak yansıtamadığı futbolun yanına bile yaklaşamadı.
Mustafa Dalcı’nın ayağının tozuyla çıktığı ilk maçta oyun sistemini değiştirip üçlü defans kurgusuyla oynatmak istemesinin de yenilgide payı vardır mutlaka.
Gençlerbirliği, bu sistemle rakibe pek pozisyon vermese de maçın hemen başında direkten dönen top dışında tek bir pozisyona bile giremeden maçı tamamladı.
Sonuçta da Mustafa Dalcı’nın imzasıyla beklenti içine giren taraftarlar hayal kırıklığına uğradı.
Medet Coşkun’u tanımam etmem ama şu ana kadar takımın başında çıktığı her maçta beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi.
Başarısının sırrı da çok açıktı.
Amerika’yı yeniden keşfetme peşinde değildi, bu takım Metin Diyadin döneminde oldukça iyi oynuyordu.
O da Metin Diyadin’in oynattığı sistemi aynen uygulayarak karşılığını aldı.
Gençlerbirliği’nin kadrosunun yetersiz olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Gençlerbirliği camiasını maalesef Metin Diyadin yanılttı.
Olumsuz anlamda demiyorum.
Çok yetersiz bir takımı iyi oynatarak, camianın bu takımın ligde kalabileceği hayalleri kurmasına neden oldu.
Bu yüzden sezon başında kimse Niyazi Başkan’a, “Madem transfer yasağını kaldıramayacaktın, niye elindeki futbolcuların gitmesine izin veriyorsun” diye sormadı.
Ramazan, Ömürcan, Lua Lua ve Lima tutulsaydı bu takım çok rahat ligde kalır, hatta play off için bile oynardı.
Metin Diyadin gittikten sonra takke düştü, kel göründü.
Geçti Bor’un pazarı derler ama Niyazi Akdaş başkan ve yönetimi devre arasında transfer yasağını kaldırarak takıma ciddi takviyeler yapma peşinde.
En az 6-7 yeni oyuncu ilk 11’e girecek gibi görünüyor.
Mustafa Dalcı maalesef mesaiye yanlış başladı.
En büyük hatası, zaten birkaç maçlık ömrü olan bu kadroyu alıştığı sistemin dışında oynatmak istemesi.
Şu an Gençlerbirliği’ne iyi futbol, yeni oyun sistemi değil sadece ve sadece puan lazım.
Ne gerek vardı bu kadar erken sistem değişikliği yapmakta diye sormadan edemiyor insan.
Metin Diyadin’den akıl almak zor gelebilir ama Medet Coşkun artık yardımcı antrenör kadronda, sorabilirdin bu takımla ilgili düşüncelerini.
Büyük ihtimal, sistem değişikliğinin sırası olmadığını söylerdi sana.
Kafanda son dönemin modası 3’lü stoper sistemi varsa, transferleri ona göre yapardın, devre arasında çalışarak bu sisteme ligin ikinci yarısında geçerdin.
Altay deplasmanı mutlaka puan alınması gereken bir maçtı.
Maalesef bu fırsat kaçırıldı.
İlk yarıyı 15 puan ve üstünde bitirme hedefi bu maçla birlikte hayal oldu.
Devre arası transfer yasağı kaldırılsa, yönetim ucuza kaçacak Ankaragücü’nde forma şansı bulamamış oyuncuları neredeyse bedevaya alacak gibi görünüyor.
Faruk Koca, çok inandığı Mustafa Dalcı için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır.
Mustafa Dalcı’nın hafta içinde Ankaragücü Sportif Direktörü Emre Yıldız ile sosyal medyaya yansıyan buluşmasında da bu konu gündeme gelmiştir mutlaka.
Bu ikili, Ankaragücü’nün şampiyon kadrosundan kalması gerekenleri değil de gönderilmesi gerekenleri kadroda tuttukları için yoğun şekilde eleştiriliyordu.
Şimdi, Abdullah Durak, Eren Derdiyok, Sinan Osmanoğlu, Alperen Babacan, Şahverdi Çetin, Gboly Ariyibi gibi isimlerin Gençlerbirliği’ne gönderilerek hatanın telafisi fırsatı çıktı.
Açık söyleyeyim, bu oyuncular Gençlerbirliği’nin işine yarar ama bu takımı uçurmaz.
Gençlerbirliği’ne ligde kalmak için ikinci yarı en az 30-35 puan lazım olacak.
Bunun anlamı Eyüpspor’un şu an gösterdiği performansı, ikinci yarı Gençlerbirliği göstermeli.
Çok ama çok zor.
İlk yarı en az 15 puan hedefine ulaşılmazsa, bu futbolcuları da zor ikna edersiniz.
Parayı Ankaragücü’nde zaten kazanıyorlar, kimse CV’sine kümeden düşmüş bir takımı eklemek istemez.
Herkes Mustafa Dalcı’dan mucize bekliyor.
Mustafa Dalcı’da o kapasite var mı?
Şu anda ona Niyazi Başkan’dan bile fazla Faruk Koca güveniyordur.
Maddi, manevi destek için elinden geleni yapacaktır.
Yürekten diliyorum, biz haksız çıkalım Faruk Koca haklı çıksın, 100 yıllık bu camia TFF 1. Lig’de kalsın.
METİNER ERDEM