Halterde 47 dünya rekoru, 3 Olimpiyat, 6 Avrupa , 7 dünya şampiyonluğu ile kendi ağırlığının üç katını kaldırarak spor tarihine adını yazdıran Naim Süleymanoğlu, Bulgar zulmüne direnmesi ile dikkatleri üzerine çeken sporcuydu.
Bulgaristan Türklerinden olan, çok küçük yaşta ailesinden ayrılarak başladığı zorlu spor yaşamında merdivenleri birer birer tırmanarak halterde kırdığı rekorlarla adını dünyaya duyurdu. Başarıları ile mutlu olsa da Bulgaristan’daki Todor Jivkov yönetiminin Türk azınlığa uyguladığı asimilasyondan son derece hoşnutsuzdu.
Ailesine, Kırcaalili Türklere uygulanan baskı Naim için dönüm noktası oldu. Jivkov’un dayanılmaz boyutlara ulaşan hukuk dışı zalim tutumunu dünyaya duyurmak gerekiyordu. Ve kararını verdi Naim. Özgürlüğüne kavuşmak, Bulgar asimalasyonuna “ hayır” diyerek anavatanı Türkiye’ye iltica etmeye kafasına koydu.
Başbakan Turgut Özal’ın onayı ile Naim için olimpiyat yarışmalarında bulunduğu Avustralya’dan başlayıp, Londra üzerinden İstanbul ve Ankara’da sonuçlanan özgürlük koşusu mutlu sonla bitti. Heyecanlı yolculuğun ardından Naim artık anavatanındaydı. Kendisi özgürdü, ama aklı Bulgaristan’da kalan ailesinde, Kırcaalili yoksul Türklerdeydi. Onların karşı karşıya bulunduğu baskıyı, mezalimi dünyaya duyurmak gerekiyordu.
Türkiye’ye gelen Naim, şimdi hem yeni rekorlarına devam edecek hem de Bulgar yönetiminin baskısını dünyaya daha iyi duyuracaktı.
Türk askerlerinin Kore savaşındaki rolünü anlatan “Ayla” , yoksulların babası, sevdalısı Müslüm Gürses’in dokunaklı yaşamını gözler önüne seren “Müslüm” filmleri ile gişe patlaması yapan yapımcı Mustafa Uslu bu kez halterde rekor üstüne rekor kıran Naim Süleymanoğlu’nun özgürlüğe koşan yolculuğunu , dramatik yaşamını “Cep Herkülü: Naim” ile beyaz perdeye taşıdı.
Barış Pirhasan’ın senaryosunu yazdığı, Özer Feyzioğlu’nun yönettiği filmde Naim Süleymanoğlu’na hayat veren Hayat Van Eck başarılı oyunculuğu ile alkışı hak ediyor.Onur Saylak’ın filmi “Daha” da ki oyunculuğu ile dikkatleri üzerine çeken Babası Hollandalı, annesi Türk olan oyuncu daha çok başarılara imza atacağını Naim Süleymanoğlu karakteri ile kanıtlıyor. Naim’in babasını oynayan Yetkin Dikinciler, annesi rolündeki Selen Öztürk hayat verdikleri karakterde sırıtmıyor.
Duygulara hitap eden, milliyetçilik dozu yüksek filmde, Naim’in Türkiye’ye iltica ettiği 1980’li yılların Ankara’sını, Türkiye’sini yeniden izlemek hoş bir nostalji. Avustralya, Bulgaristan, İngiltere gibi 8 ayrı ülkede çekilen “Cep Herkülü: Naim” keyifle izlenmenin yanı sıra, tarihe not düşmesi adına başarılı bir yapım.
Naim’i taşıyan uçağın Yunanistan hava sahasında pilotların olası bir saldırıyı göze alarak kör uçuşu gerçekleştirmesi, Türk hava sahasında jetlerimiz tarafından karşılanması, pilot Eren Bülbül tarafından selamlanması hayli duygulandıran sahneler. Eren Bülbül, Maçka’da PKK’lı teröristler tarafından 17 yaşında şehit edilen gencimiz. Yapımcı Mustafa Uslu ve yönetmen Özer Feyzioğlu, “İyi ki varsın Eren” mesajı ile izleyicinin gönlünü kazanıyor.
Belki filmde Naim’in Türkiye’de geçirdiği yaşamına, hastalık sürecine daha çok yer verilebilirdi. Yapımcı Mustafa Uslu, salt iltica süreci ile halterdeki başarılarına odaklandığından bu yönü ıskalamış olabilir. Sonuçta, 50 yaşında yaşamını yitiren Naim’in özgürlüğe yelken açan yolculuğunu ve halterdeki olağan üstü başarılarını anlatan film izlenmeyi hak ediyor.
ŞÜKRÜ KARAMAN