Gençlerbirliği, Iğdır FK’yı Eryaman Stadı’nda 2-0 yendi.
Başkent ekibi bu sonuçla, üst üste dördüncü maçını kazandı.
Hüseyin Eroğlu da Gençlerbirliği’nin teknik direktörü olarak çıktığı beş maçta gol yemeden dört galibiyet bir beraberlik elde etti.
İnanılmaz bir başarı.
Ankaragücü’nü takip ediyorum, Ankaragücü ile ilgili yazılar yazıyorum ama bu başarı karşısında duyarsız kalmamak adına bugün Gençlerbirliği’ni ve eski Ankaragücü yöneticisi Cantürk Alagöz’ün takımı Iğdır FK’yı yazmak istedim.
Cantürk Alagöz, Ankara’da iş yapan, Ankara’da kazanan bir iş insanı.
Aynı zamanda da AK Parti Iğdır Milletvekili.
Faruk Koca, Cantürk Alagöz’ü Ankara spor medyası ile tanıştırırken, “Ankaragücü’nün gelecekteki Başkanı” ifadesini kullanmıştı.
Cantürk Alagöz milletvekili olup, Iğdır FK da TFF 1. Lig’e yükselince Ankaragücü ile bağı koptu.
Cantürk Alagöz Ankaragücü’nde başkan olsaydı, neler değişirdi, her Ankaragüçlü gibi ben de merak ederdim.
Cantürk Bey ile TFF Genel kurulunda karşılaştık, sohbet ederken, transferlerini beğenmediğimi kendisine söyledim.
Cantürk bey de kulübün CEO’sunu çağırdı, benim sözümü ona aktardı.
İsmini hatırlamıyorum, sevgili CEO gülüp geçti.
Bugünlerde kovulmuş arkadaş.
Yerine gelen de yine transfer canavarı çıkmış.
Ara transferde 13 futbolcuya imza attırdı.
Gençlerbirliği maçında sahadaki ilk 11’den 9’u (Alim ve Thuram harici) yeni transfer.
Haliyle yeniden bir takım olma süreci gerekecek.
Maç sonu Osman Özköylü hocanın basın toplantısında gülmemek için kendimi zor tuttum.
Bir eli yağda, bir eli balda ligin en şanslı hocası.
Ofsayttan atılan gol dışında sıfır pozisyonla maçı tamamladı.
İstatistiklerle övündü durdu basın toplantısında.
Al benden de sana bir istatistik hocam.
Iğdır FK’da 8 maça çıkmışsın, sadece Malatya’yı yenebilmişsin.
2 beraberlik, kalan tüm maçları kaybetmişsin 0,50 puan ortalaman var.
Bu performansı, oğul gösterse insan oğlunu kovar ya.
Cantürk Alagöz’ün hala Osman Özköylü’yü kovmamasını mazoşistlik dışında açıklayacak bir terim bulamıyorum.
Belki bir de futbol cehaleti ifadesi karşılar bu tutumu.
Ankaragüçlüler zaten biliyor da parayla saadetin olmadığını, Iğdır FK kanıtı oldu.
“Artık Cantürk Alagöz başkan olsaydı” diye başlayan cümleler kurmazlar sanırım.
Gelelim asıl konumuza, Gençlerbirliği’ne.
Sezon başında, hele ki TSYD Kupası’nda Ankaragücü Gençlerbirliği’ni 4-0 yendiği maçtan sonra biri gelip bana “bu sezon Gençlerbirliği’nin performansını kıskanacaksın” dese, “git işine” deyip gülerdim.
Hüseyin Eroğlu’nun teknik direktör olarak tercih edilmesini de eleştirmiştim.
Büyük lokma ye, büyük konuşma derler ya.
Bana da bir ders oldu.
İnanılmaz bir dokunuş oldu Hüseyin Eroğlu-Gençlerbirliği birlikteliği.
Sakatlıklara, cezalılara rağmen 5 maçtır gol yemeyen bir ekip yarattı Hüseyin hoca.
Hem de neredeyse tamamı Ankaragücü’nün beğenmeyip gönderdiği defans oyuncuları ile.
5 hafta önce düşme potasındaki takım, şu an ilk 2’yi zorlar hale geldi.
Gelecek hafta yine kendi sahasında Erokspor’u ağırlayacak.
Fikstür avantajıyla bir anda ilk 2’ye yerleşirse sizi bilmem ama ben şaşırmam.
Umarım Osman Sungur başkan, Hüseyin Eroğlu’nun forvet talebini bu hafta yerine getirir.
Eryaman Stadı’nda bu sezon sanırım bir destan yazılacak.
Ben bu destanın tanığı olma niyetindeyim.
Küskün Gençlerbirliklilere, küskün Ankaragüçlülere önerim, gelin hep birlikte tarihe tanıklık edelim.
Tebrikler Hüseyin Eroğlu, tebrikler Gençlerbirliği…
METİNER ERDEM