Federasyon başkanlığı seçimlerini, elden ele dolaşan hamam tası gibi görenler hep olmuştur.
Bunların bir oyu bile olsa olmadık şeyler istedikleri görülür…
Yönetim kurulu üyeliği,milli takımla yurt dışına çıkma, kamplarda bulunma ve yakınını antrenör olarak işe sokturma garantisini istemek vb.
Federayon seçimlerinde iki grup oy kulanır. Üçüncü grup ise dışarıdan izler.
İlk grup atletizm bana ne verebilir?
İkinci gurupta ben atletizme ne verebilirim?
Üçüncü gurup ise “Ne haliniz varsa görün” diyenlerdir.
Seçimlerde oy isteyenler de bu grupları dengelemeyi sağlamakla uğraşmaktadırlar.
Bu durum yasal bir düzenleme ile toparlanabilir. Otuzdan fazla milli olanlara, eskiden atlet olup, akademik ünvan kazanmışlara, veya ünlü kuruluşların genel müdürlüğüne kadar yükselmiş eski atletlere oy kullanma hakkı verildiğinde üçüncü gurupta yer alan ve “Ne haliniz varsa görün” diyen bu kişilerin de, ”Ben atletizm için ne yapabilirim” moduna geçtikleri görülecektir.
Türkiye olimpik spor dallarına dört yıllık süre içerisinde bir milyar ikiyüz milyon dolar harcamaktadır. Bunun bir milyarını devlet, iki yüz milyonunu da özel sektör vermektedir. Akıllı bir planlama ile atletizm 2028 Los Angeles’de madalya ve final şansını bulabilir.
Bunun için federasyonun hem 2028’e hem de 2032, 2036 ve sonrasına ulaşacak projeler gerçekleştirmesi zorunludur.
Bu nedenle de seçimi kazananların kaybedenlerle, ”Birlikte çalışalım” demesi gerekmektedir.
Çünkü atletizme yön verebilecek akıllı insanlar hem kazananlar, hem de kaybedenler arasında bulunmaktadır. Diğer bir değişle de atletizmde günü ve geleceği kurtarabilmek için ortak akıla gereksinim bulunmaktadır.
Atletizmin sorunları sabır ve akılla çözülür. Atletizm sabırlı bir ev sahibi gibi olmalıdır. Spor hayatı küsmek ve barışmak gibi zıtlıklarla doludur. Bunu aşmak aciliyet kazanmıştır.
Türkiye, dünya sıralamasında kadın çalışan açısından adalet, sağlık, ve eğitim alanında ilk üçte yer almaktadır.
Bu açıdan kadının sporda daha etkin olması açısından ben oyumu kadın aday olsaydı ona verecektim.
Ama ne yazık ki olmadı, ya da oldurulmadı!
Kadın sporcularımızın çok olmasına karşın, yönetim alanında kadının az yer alması önemli bir sorunumuzdur. Seçime giren ve kazanan grupların yönetimlerinde, koordinatörlük, il spor temsilciliği, merkez hakem komitesi ve il merkez hakem kurullarında tercihlerini kullanıp kullanmadığını hep birlikte göreceğiz. Bakalım atletizm de durum ne olacak?
Zaman su gibi akıp gitmekte. 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na üç yıl on ay kaldığını belirtmek isterim
ARTUN TALAY