Özel kanalların birer ikişer yayın hayatına girmesinin ardından bir televizyon şirketinin en önemli damarlarından biri olan “reyting yarışı” tümünü çeşitli yarışlara sokmuştu.
Özellikle haber saatinin bitimi ve ardından başlayacak dizi, yarışma programı öncesi spor haberlerini sunan spikerlerin haberlerle gelen reytingi düşürmemesi önemliydi.
Önce mümkün olduğu kadar yakışıklı beyler seçilirdi spor spikerliği için…
Özellikle geçmiş yıllara imzasını atan pek çok erkek spor spikeri de arkadaşımdır.
Çok da kıymetlidirler ama bir gerçek vardı ki, spor haberleri “erkekler” için yapılıyordu ve kadınların o dakikalar içinde ekrandan koptuğu zamanlardı.
Bu nedenledir ki; işin asıl meraklısı erkekleri ekrana bağlamak için güzel, cazibeli, hoş kadınları spor spikeri yaparak, ekranda tutmak tüm kanal yöneticilerinin tercihi oldu. Bu başlangıcın en önemli isimlerinden biridir Burcu Esmersoy…
Acı ama gerçek buydu…
Güzel, hoş, cazibeli bir kadınsan, eh işin gereği konuşmayı beceriyorsan, spordan da biraz bilgin varsa –ki olmasa bile idaresi vardı- neden bir kadın spor spikeri olarak herhangi bir kanalda kendine yer bulamayasın gerçeği söz konusuydu…
O günlerden bu günlere hiç bir şey değişmedi aslında…
Güzel, alımlı, cazibeli, hoş kadınlar spor haberlerinin yüzü olmaya devam etti.
Nereye varacağımı anladınız değil mi?…
Şu sosyal medya hesabında paylaştığı ve ben baktığım sırada yazı yazmayı düşündüğüm sıralarda yüz binlerde olan yazıyı bitirdiğimde ise 924.534 kez izlenmiş Hande Sarıoğlu’nun oryantal dans videosu…
Hande Sarıoğlu paylaştığı bu video yüzünden Habertürk tv’deki işinden kanalın isteği üzerine ayrıldı.
Şimdi önce video hakkında biraz konuşalım istiyorum. Benim videoya baktığımda ilk hissettiğim, yaşadığımız zor günler içinde arkadaşları ile birlikte eğlenmeye çalışan Sarıoğlu, belli ki yaptıkları sohbete de bağlı, biri ya da birilerinin taklidini de yaparak eğlenmeye çalışıyor.
Eh, kız zaten dans etmeyi sevdiğinden de daha renklenmiş olay…
Önce şunu sorguluyorum kendimce; ekran yüzü olan bir kadın ya da erkek eğlenemez, dans edemez mi?…
Gizli aşkı ile kameralara bir erkek ekran yüzü yakalanabiliyorsa, uzun uzun dönemlerde magazin dergilerinde ve haberlerinde konu olabiliyorsa (geçmiş yıllardaki haberleri hatırlayalım); yine ekran yüzü olan kadınlar evli erkeklerle yakalanabiliyorsa ve hiçççç yüzleri kızarmıyorsa hatta bu yüzden işinden olmak yerine bir de utanmadan ekranda ahkam kesebiliyorsa, başka bir ekran yüzü kadın neden dans ettiği videoyu paylaşmasın?…
Ya da günlerce gaz mı çıkardı, başka bir ses miydi diye gündemi meşgul eden bir haber yaşanabiliyorsa, programlar içinde erkekler birbirine küfürler ederek programı terk ediyor ama ertesi hafta seyirciye karşı utanma hissi olmadan yeniden o programda boy gösterebiliyorsa, bir kadın ekran yüzü de muzipliği ile, keyifli bir an da çekilen bir dans videosunu kendine ait sosyal medya hesabından paylaşırsa “tu kaka” mı oluyor?…
Kadının güzelliği, cazibesi, hoş olması, erkeklerin dikkatini çekmesi önceliğiyle ekran yüzü olması televizyon kanalları için normalse, dans eden böyle bir paylaşım olması hata mı?
Kişiden kişiye değişir bazı şeyler…
Kimi çok muziptir; kimi de çok ağır başlı…
Hatta bazen o kadar ağır başlıdır ki, sıkıcı bile deriz o insanlar için…
Eğer Hande Sarıoğlu, ekranda haber sunduğu anda bir anda kimsenin beklemediği bir harekette bulunsaydı kanal için elbette ki affı olmayacak bir hata yapmış olacaktı.
Kaldı ki geçmiş yıllarda en önemli isimlerin ekranda söyledikleri akıllara zarar cümlelerle kanal istediği için değil; vatandaş zorladığı için ekrandan yok edildiğini unuttuk mu?
Hande Sarıoğlu’nun kendi özeline ait sosyal medya hesabından belli ki sadece eğlenmek amaçlı yapılan bir dans videosunu paylaşması sadece kendini bağlar..
Gerek kadınlardan gerekse erkeklerden akıl almaz yorumlar okuyorum; hele hele ekran yüzü olan bazı isimlere şaşmamak elde değil…
Hande eğilip, bükülmeden, kanal istediği için kendi renklerini kaybetmeden hayat yoluna devam edeceğini “skandal oryantal” diyerek videoyu kendi sosyal hesabından paylaşarak size cevap vermişken, hala o haddinizi aşan yargılamalarınızla siz kim oluyorsunuz diye sorasım var…
Kaldı ki, bu camia içindeki herkes herkesi bilir; herkesin “kirli çamaşırları” bilinir; konuşulur…
Şimdi ortaya dökülmeyen bu çamaşırların yarın sizi de rezil mi vezir mi edeceğinizi kim bilebilir ki?
Ben Hande’nin bu dik duruşu ile çok yakında yine bir kanalda işini yapacağına inanıyorum..
Dükkanı bugün kendi instagram hesabımda paylaştığım Elie Wiesel’dan bir cümle ile kapatayım:
Adaletsizliği engelleyecek gücünüz olmadığı zamanlar olabilir. Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı…
Keyifli, eğlenceli, danslı hafta sonlarınız olsun…
Renklerinizi kaybetmeden günlerinize yeni renkler katın…
Sevgiyle…
BURCU AKSOY