1982’de bir grup atlet Mersin’e kampa gittik. Daha iyi beslenebilmek için, Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın yatakhanesinde kalıp, lokantada yemek istiyorduk.
Mehmet Ay hocamız, Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın müdürüydü. Ondan konu hakkında yardım istedik.
Mehmet Ay hocamız “Her zaman bir seçenek vardır.” dedi.
Yatakhaneye bizi yerleştirdikten sonra güler yüzle bizi stadın yanındaki lokantaya götürdü.
Lokantacıya, “Bunlar milli atletler, stadyumda kalıp, burada yemek yiyecekler, kamp sonunda federasyon mutemedi gelip paranızı ödeyecek. Beni utandırmayın.” dedi.
Lokantacı her sabah nefis kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde de yine nefis kebaplarla bizi kamp süresince misafir etti.
Bir antrenmandan önce Mehmet Ay hocamız bize odasında çay ikram etti.
Kendisine neden hala koşabilecekken sporu bıraktığını sorduk.
-“Kimse sonsuza dek kazanamaz. Ondan bıraktım” dedi.
Başka bir gün ziyaret sırasında başarı hakkında görüşlerini sorduk.
-“Her şeyi zamanında geciktirmeden yapmak lazım, çizginin gerisinde kalırsanız, rakipleriniz önde gider, size de olanı biteni izlemek düşer.” dedi.
Lokantaya arada sırada gelir, bir eksiğimiz olup olmadığını sorar hiçbir şey yemez, bir bardak çay içer giderdi. Mehmet Ay hocamıza atletizmin spor içindeki yerini nasıl gördüğünü sorduk. Mehmet Ay, “Profesyonel futbol o kadar diğer dalların üzerine abanmış ki adeta yaşa ama nefes alma, diyor. Amatör futbolu bile önemsemiyor.”
Mehmet Ay, odasının önünde genç bir atlete “Neden antrenmanlara düzenli gelmediğini sordu.” Genç atlet malum cevaplar veriyordu. Mehmet Ay, “Yetenekli olanlar eğer antrenman aksatmazlarsa büyük şampiyon olurlar ama bunun farkında değiller. En tehlikeli yalan insanın kendi kendine söylediği yalandır. Kendini toparla.” dedi.
Başka bir gün atletlerle Mersin İdman Yurdu genç takım futbolcuları arasında tartışma çıktı.
İki taraf da kendi antrenman saatlerinde diğer tarafı istemiyordu.
Mehmet Ay stat müdürü olarak, “saat 15.00-19.00 arası antrenmanlar tüm sporcular için değerlidir. Karşılıklı anlayışla beraber antrenman yapmak zorundasınız, hepinizden antrenman bekliyorum.” dedi.
Futbol antrenörü, tekrar sorun yaşanırsa “Ne olacak?” dedi.
Mehmet Ay, “O zaman kime, neyi, ne zaman, nasıl öğreteceğim?” dedi.
Genç takımın futbol antrenörü yine “Sorun çıkmayacağının stat müdürü olarak garantisini verebilir misiniz?” dedi
Mehmet Ay “Araba satmıyoruz ki garanti verelim.” dedi.
Herkesi güldürüp, yumuşattı.
Futbolcular antrenmana döndüler. Kampta bulunan bizler ona stresli ortamda müdürlük yaptığını söyledik. Mehmet Ay “Profesyonel futbol bana ait olan bana aittir, sana ait olan ise tartışmaya açıktır” diyor. Bu şartlarda stat müdürü olarak adaletli davranıp, en iyi sonucu almaya çalışıyorum dedi.
Gün geldi kamp bitti. Mehmet Ay hocamıza teşekkür edip “Allahaısmarladık” dedik.
Mehmet Ay hocamız “Birbirimiz için mücadeleyi bıraktığımızda atletizm kültürünü kaybederiz. Güle güle, başarılar.” Dedi.
Eşi ve ailesi hocamıza çok iyi baktılar. Mehmet Ay hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar dileriz.
ARTUN TALAY