Ankaragücü, futbolda barış ve kardeşliğin fitilinin ateşlendiği bir maçı 2 puan kayıpla kapattı.
Önemli miydi bu 2 puan Ankaragücü için?
Hem de nasıl?
Kazansa sekizinci sıraya kadar yükselecek, artık küme düşme sözü literatürden çıkacak, hatta Avrupa kupalarına katılmanın hesapları yapılacaktı.
Mustafa Kaplan maç sonrası basın toplantısında ilk yarı boyunca seyircinin sessiz kalmasının takımı etkilediğini, ikinci yarı toparlansalar da galibiyeti getirecek golü bulamadıklarını söyledi.
Her zamanki gibi ilk dakikalardan itibaren taraftar arkalarında olsaydı, bu maçı kazanacaklarını ima etti.
Kişisel görüşüm Mustafa Hoca’nın söyledikleri doğru.
Bir soru daha.
Taraftar doğru mu yaptı?
Bu sorunun cevabını ne ben ne de sizler verebilirsiniz.
Son bir haftada yaşananlar ve bu maç artık tarihe mal olmuştur.
Bu taraftar, bu camia bir tarih yazmıştır.
Biz de hem Tandoğan Tesisleri’nde hem de Eryaman’daydık ve tarihe tanıklık ettik.
Hem Eren ve Mert, gönül verdikleri tribünlere yakışır şekilde uğurlanmış hem de tribünlere bu maçla birlikte barış gelmiştir.
Ankaragücü taraftarıyla Beşiktaş, Göztepe, Eskişehirspor, Konyaspor taraftarını kolkola, omuz omuza görmeyi kim hayal edebilirdi?
İşte gerçek oldu.
Hani şair Burak Kıllıoğlu şiirinde diyor ya: Galiptir bu yolda mağlup…
Ankaragücü kazanmasa da gönüllerin , kalplerin Türk futbolunun geleceğinin galibidir.
2 değil, 22 puan feda olsun Mert ve Eren’e, Ankaragücü’ne.
Maraton’un da Gecekondu’nun da kareografisi mükemmeldi.
İlk yarıda hem Ankaragücü tribünleri hem de kardeş Bursaspor tribünleri olağanüstüydü.
Ankaragücü yönetimi de Eren ve Mert’in isimlerinin yer aldığı 20 bin tişört dağıtarak bu anlamlı güne desteğini verdi.
Mehmet Yiğiner ve ekibi de her türlü tebriği hak etti.
………………………….
Tribünlerdeki dostluk ilk yarıda sahaya tek taraflı yansıdı.
Ankaragücü bu maçta da 10 yabancı ile oynadı ama onlar da bizden biri oldular kısa sürede.
Eren ve Mert’in kaybından o kadar etkilendiler ki ilk yarı futbol oynamayı unutup tribünlerle birlikte yasa katıldılar.
Samet Aybaba kurt hoca.
Ankaragücü’nün bu psikoloji içinde maça başlayacağını biliyordu belli ki.
Maç başlar başlamaz sağlı sollu ataklarla saldırdı.
Ankaragücü bunun bir lig maçı olduğunu hatırlayana kadar işi bitirmek istiyordu ama olmadı.
Bursaspor, ligin en çok pozisyona girip sonuçlandıramayan ekiplerinin başında geliyor.
Nitekim bu maçta da ilk yarı 3-4 pozisyonu cömertçe harcadılar.
İkinci yarı, taraftar maça dönünce oyunun görüntüsü değişti.
Ankaragücü daha atak göründü.
Ama bu da sadece görüntüden ibaret kaldı.
Maç sonu Samet Aybaba’nın dediği gibi Ankaragücü kapalı kutuydu, artık herkesin bildiği, önlem alabileceği bir takım oldu.
Boyd ve Canteros kilitlenince Ankaragücü sıradan bir takım oluyormuş, bunu Samet Hoca bize gösterdi.
Mustafa Kaplan hocanın artık alternatifler üretmesi gerekir.
Bugün o alternatif tribündeydi.
Zaur Sadaev, sıkışan oyunlarda nasıl katkı verdiğini Erzurumspor maçında gösterdi.
Mustafa Hoca da ileriki maçlarda Sadaev’den daha fazla yararlanacağının sinyallerini verdi.
……………………
Maçta gereksiz diyaloglar dikkat çekiciydi.
Mustafa Kaplan maça 4-1-4-1 sistemiyle başladı, tek önlibero Djedje’ydi.
Djedje, tek başına rakip ataklarını durdurmaya çalışırken yine son derece gereksiz bir sarı kart gördü.
Hem karttan önce hem de sonra sık sık kenara gelerek Mustafa Kaplan’a bir şeyler anlattı durdu.
İkinci yarıya Djedje’siz başladı Ankaragücü.
Mustafa Kaplan, Djedje’nin kartından dolayı oyundan çıkmayı kendisinin istediğini söyledi.
30 yılı aşkındır bu mesleğin içindeyim.
Sakatlık ya da psikolojisini bozacak bir şey olmadan, kendi isteğiyle oyundan çıkan futbolcu görmedim.
Mustafa Hoca’ya inanmak istiyorum ama sahada gördüklerim can sıkıcıydı.
Bir gereksiz diyalog da Mustafa Kaplan hoca ile taraftar arasında yaşandı.
Tribünde 20 bin kişi varsa, 20 bin teknik direktör var demektir.
Kimsenin haddine değildir, Mustafa Hoca’ya kimi çıkarıp, kimi alacağını söylemek.
Mustafa Hoca da taraftarla diyaloga girmenin ne kadar yanlış olacağını bilecek tecrübeye sahip.
Ama bazen maçın heyecanıyla yanlışlar yapılabiliyor.
METİNER ERDEM