Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.
Mevlana Mesnevi’de, yiğit süvari ve ağaç altında uyuyan adamdan söz eder.
Uyuyan adamın ağzından yılan girmek üzeredir. Süvari bunu uzaktan görür ama yetişemez, yılan uyuyan adamın ağzından girer.
Süvari elinde kamçıyla uyuyan adamı uyandırır. Adama karşıdaki elma ağacına kadar koşmasını söyler ve elindeki kamçıyı gösterir. Adama elma ağacının dibindeki elmaları yemesini söyler. Elindeki kamçıyı göstererek tekrar koşmasını söyler.
Adam süvariye ilenerek koşmaya devam ederken, safrası coşar ve kusar. Kusunca yediği elmalar ve ağzına girmiş olan yılan çıkar. Yılanı gören adam biraz önce ilendiği süvariye teşekkür eder ve defalarca özür diler.
Yiğit süvari, eğer böyle yapmasaydım, ağzına yılan girdi deseydim panikler, şok olurdun. Onun için böyle davrandım der.
Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan önce en doğru açıklamayı eski futbolcu Nuri Yakupoğlu yaptı.
-“Milli takım Avrupa Şampiyonası’ndan sıfır puanla döner.” dedi.
Birçok futbol adamı Nuri’ye kızdılar ama Nuri iddialarını şu değerlendirmelere dayandırıyordu.
“Bizim çocuklar Avrupa’da oynuyorlar ama hiçbiri takımlarını sürükleyen en yıldız oyuncu değil. Tamamlayıcı oyuncu statüsündeler. Hayal kurmak herkesin hakkı ama gerçeğe yakın hayal kurmak gerekir.
Diğer ülkelerin Avrupa’da oynayan oyuncuları takımlarını sürükleyen futbolcular. Hepsi iyi eğitimli, kültürlü bir enstrüman çalan, okuyan ve işini iyi yapan oyuncular.
Bizimkiler ise popülist, medyatik, her önüne gelenle selfi çektiren tipler.
Haliyle işini iyi yapan selfi çektirmeden daha başarılı olacaktır.
Sıfır puanla döndükten sonra keşke önce İtalya ile oynamasaydık, gençtik, tecrübesizdik bahaneleri öne sürülecektir. Bunların hepsi safsata, boş şeylerdir.
Bizdeki yanlış, alt yapı uygulamalarından kaynaklanıyor. Futbolun genetiği böyle bozuldu. A takımına, yukarıya oyuncu çıkarmak hedef değildir, vizyonsuzluktur. Alt yapı antrenörü dünya çapında yıldız futbolcu yetiştirme çabası içinde olmalıdır.
Tamamlayıcı oyuncu, yıldız oyuncu farkı burada ortaya çıkmaktadır.
Aristo, bir ülkenin kültürü dünya çapında yetiştirdiği sanatçılarla ölçülür diyor. O zaman bizde dünya çapında futbolcu yetiştirmeliyiz.
Buna engel olan şu kafadır.
A takım hangi antrenmanı yapıyorsa, on dört, on yedi yaş arası futbolcular da o antrenmanı yapmalıdır diyen kafa futbolun genetiğini bozarak, yıldız futbolcu yerine birçok tamamlayıcı oyuncunun yetişmesine neden olmuştur.
Nuri Yakupoğlu’nun şampiyona öncesi söylediği ve birçok futbol adamını kızdıran sözleri bunlardır.
Bir sporsever olarak ben de şunları ekleyebilirim. Profesyonel futbol, kadın futbolunu, BAL Ligini, amatör futbolu bile koyu bir gölge altına almıştır.
Eğer ABD milli takımının Türk asıllı futbolcusu Jessica Çarmıklı’nın röportajı medyada yer almasaydı, çoğu kişi Beşiktaş’ın kadınlar liginde Türkiye Şampiyonu olduğunu bilmeyecekti. Bu örnekle profesyonel futbolun, futbola bile zarar verdiği görülmektedir.
Avrupa Futbol Şampiyonası ve olimpiyat oyunları aynı yıla denk gelince kıyaslama imkanı doğdu.
Türkiye olimpik spor dallarına ilişkin 23 sorunu çözemediği için, olimpiyat oyunlarının başında madalya alamıyor ve beklediği madalya sayısına ulaşamıyor. Buna rağmen Türkiye dünyanın en önemli spor organizasyonundan madalya alarak dönecektir inşallah.
23 sorunun çözülmesiyle de madalya sayısını hem de bu ülkenin çocuklarıyla beklenen sayıya çıkarabilecektir.
Başarılı ülkeler olimpiyat oyunlarına getirdikleri sporcularının üçte biri ile madalya alırken diğer üçte ikisi ile ilk ona girebilmektedirler.
İlk etapta atılması gereken adım, Ankara’nın merkezinde, göbeğinde olan 19 Mayıs Spor Kompleksi’ndeki olimpik spor dallarının haklarının korunmasıdır. Çünkü çocuklarımız buraya tek araçla her semtten gelip gidebilmektedirler.
Adaletli bir şekilde olimpik dalların ve sporun genelinin haklarını savunanlar, yılanı uykuda yutan adamın kurtarmaya çalışan süvari gibidirler.
Bir tarafta selfi çektiren medyatik kültür, bir tarafta ise inşallah olimpiyat oyunlarından madalya ile dönecek olan kültür.
Durumu takdirlerinize saygıyla arz ederim.
ARTUN TALAY (Emekli Atletizm Antrenörü)