Sadece Türkiye değil tüm dünya, insanlık tarihinin en dramatik günlerini yaşıyor.
Covid-19 pandemisi, bir iki ada ülkesi, Tacikistan, Türkmenistan, Kuzey Kore, Yemen gibi olsa da gizlenebilen üç beş ülke dışında tüm dünyayı sarmış durumda.
Milyarlarca insan, korku içinde evlerine kapanmış, virüsten korunmaya çalışıyor.
Vaka sayısı, ölü sayısı korkutucu rakamlara ulaşmış durumda.
Böyle bir ortamda, futbol konuşmak, Ankaragücü’nü yazmak tabi ki zor.
Zor ama işimiz bu.
Bizler de öncelikle, evde kalarak ailemizi, kendimizi bu virüsten korumak için uğraş verirken, bir yandan da gündemi takip etmeye, yaşananları okuyuculara aktarmaya çalışıyoruz.
Bilim adamlarının ortak görüşü: Bu virüs, mutasyona uğramaz, bulaşıcı özelliğini yitirmezse; aşısı bulunana kadar salgın sürer.
Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 10 Mart’ta sayı 1’di, bir ay dolmadan 20 bini aştı.
Yine 1’e düşürsen de insanlar sokağa çıktığında salgın yine başlayacak.
Eeee, aşının bulunması da 2020’nin sonunu buluyor.
Futbol açısından bunun anlamı ne?
Maçların eskisi gibi oynanması bu yıl için çok zor.
Bu sezon, ne kadar gecikirse geciksin tamamlanacak diyor ya UEFA hazretleri.
Virüsün aşısı, ilacı bulunmazsa; bırakın bu sezonu tamamlamayı gelecek sezon bile zora girecek.
Nitekim FIFA Başkanı Caferin, bugün yaptığı açıklamayla bu sezon maçların hiç oynanamayacağının bile sinyalini verdi.
Aslında maçlar hiç mi oynanmaz?
Tabi ki oynanır.
Salgının yayılma hızının en aza düştüğü dönem beklenir. Takımlar ve organizasyonda görev alan tüm kişiler, titiz bir sağlık taramasının ardından özel bir yerde kampa alınır. Bu kamp riski düşürmek için en az karantina süresi kadar (14 gün) olur. Hijyene çok dikkat edip, seyircisiz şekilde maçlar oynatılır.
Zor ve pahalı bir organizasyon ama TFF maddi gücüyle bunun altından kalkar.
Kalkar kalkmasına da nereye kadar?
Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig, BAL Ligi, amatör liglerde bekleyen binlerce maç var.
Yüzlerce takım için böyle organizasyonlar yapmak imkânsız.
Bu durumda ne yapılacak?
TFF, bir an önce karar verecek.
UEFA, liglerin olduğu gibi tescilini istemiyor diye kulağının üstüne yatıp beklemeyecek.
Gerekirse restini çekecek.
Belçika bir karar aldı.
Hollanda’da bugün yarın benzer kararı alacak.
UEFA’nın bu kararlara tepkisi, bu ülkelerin takımlarının gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’ne, UEFA Avrupa Ligi’ne alınmayabileceği şeklindeydi.
Kesin alınmaz da demedi, alınmayabilir denildi.
Buradan görüldü ki, UEFA’nın yaptırımı sadece şampiyonluk ve Avrupa kupalarına katılacak takımlarla sınırlı.
Avrupa Kupası’na katılacak takımların masa başında değil, saha sonuçlarıyla belirlenmesini istiyor.
O zaman TFF’nin de bütün yoğunluğunu şampiyonluk ve Avrupa Kupaları’na katılacak takımlara vermesi gerekiyor.
Bu da ilk 8 takımı ilgilendirir.
Ligin belirlenecek bir formül doğrultusunda tescili mi olur, oynanma imkânı olursa play-off mu olur bilinmez.
18 takımlı organizasyon artık imkânsız.
TFF’nin geri kalan 10 takım için sezonu bir an önce sonlandırması gerekir.
Bu puan tablosuyla kümeden düşme olmaz.
Alt Liglerde, Avrupa Kupası sorunu olmadığı için dönemin hassasiyetine binaen benzer kararlar alınır, mesele uzatılmaz.
Bu iş uzarsa, zaten zor günler yaşayan kulüpler içinden asla çıkılamayacak bir duruma düşerler.
Düşünebiliyor musunuz Liverpool bile personeline maaş ödeyemez duruma düştü.
Barcelona, Real Madrid gibi dev bütçeli kulüpler futbolcularından, çalışanlarından maaş indirimi istiyor.
Onlar bu sıkıntıyı yaşarken, Ankaragücü yönetimi daha ne kadar bu takımı cebinden finanse edebilir?
300 milyon borç var, sezon sonuna kadar da futbolculara ödenecek 60-70 milyon lira.
Gelir artık sıfıra düştü.
Yayıncı kuruluş Beinsports, son ödemeyi 6 Mart’ta yaptı.
Kulüpler 20 Mart’ta yeni fatura kesti, henüz ses yok.
Büyük ihtimal Beinsports, mart dönemi yükümlülüklerini yerine getirmeyecek.
Sonraki dönemler için de ne olacağı meçhul.
Ankaragücü yönetimi, tüm harcamaları cebinden yapıyor.
Başkan Fatih Mert de kasaya para girmediğini, ödemelerin yapılabilmesi için yöneticilerin son bir haftada ceplerinden 3 milyon lira verdiğini söyledi.
Diyelim maçların haziran, temmuzda oynanması kararlaştırıldı.
Futbolcuların sözleşmesi ise mayısta bitiyor.
FIFA, UEFA ya da TFF, sözleşme otomatik uzar diye kararlar alsa da futbolcu ekstra para isterse kulüpler ne yapacak?
Ödemeler zaten zar zor yapılıyor; haziran, temmuza kadar sorun daha da ağırlaşacak.
Kulüpler, doğru düzgün ödeme yapamadığı oyuncusuna temmuz, ağustosta da parasız oyna derse, sizce kaç futbolcu “başım üstüne” diyerek bu teklifi kabul edecek?
Zor durumda kalan, ligden düşmek istemeyecek kulüpler ister istemez, futbolcusuna ekstra taahhütlerde bulunarak yeni borç yükünün altına girecek.
Ankaragücü’nün de borcu olacak 400-450 milyon.
Bu sorunların yaşanacağı o kadar açık ki.
TFF niye bekler anlamak mümkün değil.
10 tane senaryoları varmış önlerinde.
10 değil, 50 senaryon olsa ne olacak?
Zamanında uygulamaya cesaret edemedikten sonra.
Efendim mayısta tekrar toplanıp, duruma göre karar alacaklarmış.
Maalesef insanlık tarihinin en dramatik günleri yaşanırken, Türk futbol tarihinin en silik, en yetersiz TFF başkanı, yönetimi iş başında.
Bunlardan bir şey beklemek çok anlamsız.
Ankaragücü de bu saatten sonra önüne bakmalı, becerebilirse bu krizi fırsata çevirmeli?
Nasıl mı?
Evde Kalın, Takipte kalın.
DEVAM EDECEK