Ankaragücü, Covid-19 pandemisi dolayısıyla verilen 90 günlük aradan sonra çıktığı ilk maçta Gaziantep FK ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı.
Maçtan sonra sosyal medyanın ana gündemi, teknik direktör Mustafa Reşit Akçay’dı.
Zaten yönetim de zaman zaman açıklamalarıyla “vur” emri çıkartmıştı.
Bu yüzden taraftar rahattı, gereğini yaptı; vurdu, acımazsızca linç etti.
Neden linç edildi Hoca?
Gaziantep FK deplasmanından beraberlikle dönüldüğü için.
Sanki Ankaragücü, Lig’in 17’ncisi değil de şampiyonluğa oynayan kusursuz bir takım.
Adate Barcelona…
Nasıl deplasmanda Gaziantep FK ile berabere kalınırmış.
Bu statta Sivasspor 5, Gençlerbirliği 4, Beşiktaş 3 yemiş kimsenin umurunda değil.
Maçın istatistiklerine bakalım.
İkinci yarıda kazanılan Fenerbahçe, Malatya, Rize maçlarından en az 2 kat daha iyi rakamlar.
Deplasmandasın ama topla oynama kafa kafaya.
Ankaragücü 16 şut çekmiş, Gaziantep 5.
Kaleyi bulan şut Ankaragücü: 7, Gaziantep: 1
O da penaltı.
Kalene bir tane isabetli şut çektirmemişsin.
Hava topu mücadelesinde Ankaragücü üstün.
Başarılı adam geçmede açık ara Ankaragücü önde.
Yani ofansif futbol anlamında ne yapılması gerekiyorsa yapmış Ankaragücü.
Gerson’un kaçırdığı gol inanılmaz.
Kitsiou bile o topu boş kaleye nasıl atamadığını hala düşünüyordur.
Michalak’ın 10 metreden kaleyi ıskalamasına alıştık artık.
Scarione’nin, Orgill’in, Gerson’un diğer şutlarını saymıyorum bile.
Mustafa Hoca’nın elindeki kadro bu.
Kusursuz değil bu kadro, her tarafı defolu.
Hoca sağlam mı, değil tabi o da defolu, onun da birçok eksiği var.
Ama diyorum ya, en iyi performansı bu maçta ortaya koydu.
Eleştirelim, ben de çok eleştirdim ama bu maçta elinden geleni yaptı, hakkını verelim.
Ankaragücü’nün 3 puana ihtiyacı varken defansif bir kadro çıkarmadı.
İlk 11’deki 5 oyuncu direkt ofansif oyunculardı.
Pinto, Kitsiou, Atilla sürekli hücuma çıktılar, 8 kişiyle saldırdı Ankaragücü.
Takımda tek aksayan oyuncu Pinto’ydu.
Lukasik’in yanında görev yapması istendi ama o alıştığı için ya sol beke gitti ya da sol açığa.
Ne yaptığını bilemez haldeydi, ilk o değiştirildi zaten.
Diğer değişiklikler de yerindeydi.
Giren her oyuncu takıma katkı yaptı ama son vuruşlardaki beceri eksikliği, Ankaragücü’nün puan kaybetmesine neden oldu.
Aslında eleştirilmesi gereken birileri varsa, önce biz Ankaragücü yazarları, sonra da siz taraftarlar.
Devre arası transfer yapılırken, 16 yeni futbolcu alındığında ne biz sesimizi çıkarabildik ne de sizler.
Sadece alkışladık.
Geçen seneki mucizenin tekrarlanacağına inandırdık kendimizi.
Hala da inanıyoruz.
Bu takımın defansında eksik yoktu.
Sadece orta sahaya ve forvete takviye lazımdı.
Süper Lig’i tanıyan, yabancılık çekmeyecek oyunculara ihtiyaç vardı.
1500 futbolcu izlenip 16 futbolcu alınacağına, sadece 4 ya da 5 transfer yapacaktı kulüp.
Nokta transferler.
Yapılmadı, Süper Lig’i hiç tanımayan, çoğu ilk kez yurt dışında oynayan futbolcular transfer edildi, biz de sizler de seyrettik.
Hata yapıyorsunuz diyemedik.
Ankaragücü’nde suçlu aramanın zamanı değil, şimdi.
Bu saatten sonra kimsenin kimseyi eleştirmeye hakkı yok.
Kenetleneceksiniz, birlik olacaksınız, nasıl Rizespor Galatasarayı yendi, Ankaragücü’nün de Başakşehir’den, Trabzonspor’dan puan ya da puanlar alması için pozitif enerjiyle katkıda bulunacaksınız..
……………………
Bu haftaki sonuçlardan sonra düşme hattındaki takım sayısı 7’den 4’e düştü.
Kasımpaşa, Gençlerbirliği ve Rizespor büyük olasılıkla düşme tehlikesini atlattılar.
Konyaspor, Yeni Malatyaspor, Ankaragücü ve Kayserispor’dan 3’ü düşecek.
En zor fikstürler Konyaspor ve Ankaragücü’nün.
Ama Malatya ve Kayseri’nin de puan almaya mecalleri yok.
Hala şans çok yüksek.
Enseyi karartmamak gerek.
……………………………………
VİRALSPOR Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karadağ, Alihan Kubalas’ın sözleşme feshindeki gerçekleri yazdı.
Bu haber VİRALSPOR’a yaklaşık 10 gün önce geldi.
Kulübün başlattığı kampanyanın zarar görmemesi, Gaziantep maçı öncesindeki olumlu havanın bozulmaması için Orhan Karadağ’a rica ettim, maçtan önce kullanmadı.
Sözleşmeyi Alihan Kubalas değil, Ankaragücü feshetti.
Sebebini Orhan Karadağ yazmış.
Bir ayrıntıyı da ben ekleyeyim.
Alihan bu yasak ilacı aslında uzun süredir alıyormuş.
Önceden bu ilaç, doping sayılan ilaçlar listesinde yokmuş.
Bu yılki güncellemelerde eklenmiş.
Alihan bu konuda bilgilendirilmediği ya da kendisi sormadığı için şimdi ağır bir ceza ile karşı karşıya.
Eğer bu mazereti kabul görürse, ceza büyük oranda düşebilir de.