Önsöz
Bu yazıdaki amacımız bireyleri silaha özendirmek değil. Dünyanın her yerinde yapılan bu sporun nesnel koşullarını paylaşmaktır. Bu sporun kaynağı uçar avcılığına dayansa da bugün geldiği noktada klasik silah sevgisini denetimli, disiplinli bir sportif yaklaşıma taşımayı amaçlar.
Aslında insanlık bugüne gelişini bir yönüyle avcılığa borçludur. Toplayıcılık öncesi mağarada yaşayan insanlık avlanmasaydı soyunu sürdüremezdi. O dönemde muhtemelen sadece ilk kan grubu olan “0” grubu vardı. Belki bu yüzden “0” kan grubu günümüzde diğer kan gruplarına kan verir, ama onlardan kan almaz. Genellikle silah sevgisine ve avcılığa meyilli bireylerin %70’i bu kan grubunu taşır. Kısacası silah sevgisi ve avcılığın o dönemden kalma genetik bir yönü var. Elbette ki eninde sonunda insan-silah ilişkisi de değişikliğe uğrayacak ve insanlık ülke sınırlarının, silahların olmadığı, spor kategorilerinin tamamen değiştiği bir dünyaya doğru yol alacaktır.
***
Ege bölgesinde atıcılığa karşı özel bir ilgi var. Bu ilgiyi sosyolojik nedenlere de bağlayabiliriz. Örneğin efeler diyarı olması gibi. Menemen Avcılar Derneği de bu ilgiyi her yıl geleneksel olarak hayata geçiriyor. Dernek Başkanı Ergun Şengül’ün9 Eylül etkinlikleri kapsamındaki zincir mesajıyla: 2-3 Eylül 2023 tarihinde saat 10.00-17.00 arasında askeri atış alanında yapılacak olan Trap yarışması ilan edildi.
Gün gelip çattı ve katılıma ilgi yoğundu. Menemen Belediye başkanı Aydın Pehlivan’ın önemli katkıları ve yakın ilgisiyle 2 Eylül Cumartesi günü başlayan yarışmada süper profesyonel, profesyonel ve amatörlerolmak üzere 3 dalda yapıldı.
Peki nedir bu trap atışı? Uçan hedef atıcılığı olan trap sporu özel yapılmış süperpoze trap tüfeği ve yine özel hazırlanmış trap fişeği, 24gr.-7.5, ile yapılır. Ayrıca kulaklık, gözlük ve yelek gerekiyor. İstasyonda tüfeği boş ve kırık vaziyette yerini alan atıcı mikrofona at, diyerek 15 metre önündeki çukurda gizli duran makineden ortalama 110km hızla çıkan plağa atış yapar. Profesyonel atıcılar 10 sağa, 10 sola, 5 ortaya atılmak üzere 25 atış yapar.
Biz amatörler kendi tüfeklerimizle 10 atış yaptık. Trap atıcıları iki gözü açık atış yaparken, avcılar genellikle bir gözünü kapatır. Bu durum avcılar için dezavantajdır. Kimi yarışmacılar ise makinenin programını izler ve plağın hangi yöne çıkacağını bilir ona göre pozisyon alırlar. En fazla 2 atış yapılır, plak kırılırsa, puan alınır. Vuruş yoksa mankedir. Finale kalan sporcular ise tek atış yapmak zorunda. Bu plaklar kilden yapılır ve doğaya hiçbir zararı yoktur, ancak fişek kartuşlarının toplanması gerekir.
Yarışma boyunca hizmet veren 2 adet makine sorunsuz çalıştı. Yani mevcut organize çayır trapı değil, ciddi hazırlık yapılmış bir etkinlikti. Ne var ki havanın rüzgârlı olması ve toprak zemin yarışmanın konforunu azalttı. Yiyecek ve içecek ihtiyacını ise ilçe esnafından Mutlu Bey özveri, istek ve makul bir fiyatla karşıladı.
Menemen Belediyesi trap-skeet atıcılığında komşu ilçe potansiyelini değerlendirip bir atış poligonu inşa etme projesi geliştirirse, kamu yararına önemli bir adım atmış olur. Zira toplumdaki klasik silah sevgisi bu yolla denetimli, disiplinli bir spor alışkanlığına döndürülebilir. Dahası avcılık tutkusu bu sporla kaynaşmış olur. Zira sportif ilişkiler toplumsal ve evrensel barış için olmazsa olmazlardandır.
Yarışmada 2. gün katılım ve seyir çok daha yoğundu. Yarışmacı bayanlar bu yoğunluğa ayrı bir renk kattı. Sportif coşku son ana kadar eksilmedi. Nihayet bitiş saati gelip çattı. Yarışmacıların aldığı dereceler belli oldu. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın ödül törenine katılmasıyla derece alanlara ödülleri verildi.
Ödül kategorisi:
1 kupa+süperpoze tüfek / 2 kupa+otomatik tüfek / 3 kupa+havalı tüfek
Süper Profesyoneller:
1.Tayfun Çakır
2.Mehmet Göksu
3.Selman Büyükkoca
Profesyoneller:
1.Mehmet Can Arıcı
2.Ahmet Kaymaz
3.Mehmet Kaplan
Amatörler:
1.Bilal Gaffuroğlu
2.Samet Saygılı
3.İlker Özbilek
Etkinlik şenlik havası içinde sona erdi. Geride rüzgârın hiç eksilmeyen sesi, yankılanan atış sesleri ve katılımcıların hoş sohbetleri kaldı. Gelecek yıl yeniden ve daha organize bir şekilde, belki de bir poligona sahip olarak, buluşmak umuduyla.
Mehmet Maden