Kayserispor’da işler, daha ligin ilk maçında arap saçına döndü.
Kendi evinde Sivasspor’a 2-1 kaybetti,
Başkan Ali Çamlı istifa etti,
Takımların idari kadrosunda ilk istifa Kayserispor’dan gelirken, sezon başında istifa ettiği haberleri çıkan Burak Yılmaz’da, başkanın ardından istifa edip, görevinden ayrılan ilk teknik direktör olabilir.
Taraftarlar endişeli. “Burak Yılmaz, Kayserispor’u kaldırabilir mi?” Spor çevrelerindeki bu tartışma, Burak Hoca’yı rahatsız ediyor.
Kısacası, Kayserispor çok ama çok sıkıntılı.
Kasa tam takır.
Borçlar diz boyu.
Kulübün kapısına her gün yeni bir ihbarname geliyor.
Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA sürekli olarak kulübü kıskacı altında tutuyor ve uyarıyor.
”Borçlarınızı ödeyiniz, harcama limitlerinizin üzerine çıkmayınız. “Mali Fair Play” kurallarına uymadığınız takdirde, puanlarınız silinebilir, hatta ligden düşürülebilirsiniz!”
Elde yok, avuçta yok.
Gelir kapıları tamamen kapanmış durumda.
Görünen o ki, kulübe sahip çıkacak, “Tamam, ben bu işi üstlenebilirim” diyecek ne bir kurum, ne de kişi var.
Bu şartlarda, sorunlar giderek ağırlaşıyor, işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Problemler üst üste.
Her şey kördüğüm olmuş, kördüğümü çözmek için “Büyük İskender”e ihtiyaç var.
Gelecek, kördüğümün ortasına kılıcını vurup ikiye ayıracak.
Kısacası, Kayserispor kulübü bir alt kümeye düşme ve kapanma tehlikesi ile her an karşı karşıya kalabilir.
3 yıldan bu yana tek bir transfer yok.
Kadro, alt yapıdan alınan gençlerle takviye ediliyor.
Sorunlar büyüdü büyüdü, çekilmez bir hal aldı, başkan bunaldı, bunaldı ve…
İşte, tüm bu kötü koşullar, sonunda istifa getirdi.
Başkan Ali Çamlı’nın istifası, kesinlikle Sivas yenilgisi ile ilgili değildir.
Gerekçesi, bu yenilgi olamaz.
Kayserispor, daha önce de kendi evinde çok maç kaybetti, çok puan dağıttı. O günlerde, hemen herkes umutluydu, “Bu takım, bu kadro ile her zaman ligde başarılı olur, başarılı sonuçlar alır” diyenlerin sayısı, kötümser düşünenlerden çok daha fazlaydı.
Başkan, yalnız kalmaktan ve tek başına mücadele etmekten bunaldı, altından kalkamaz hale geldi.
Kendisine sürekli muhalefet ederek sosyal medya üzerinden kendisine saldıranlara kızmaya başladı.
Aile bireyleri ve çevresinin psikolojik baskısı altında kaldı.
Dikkat ettiniz mi? Sivas maçı bitiyor, maçla ilgili tek bir kelime etmiyor.
“Bu kulüp yönetilemez hale gelmiştir. Sosyal medya kabadayıları var ya, kulübe sahip çıkacaklar. Kayserispor’u, kulübü burayı pis edenleri temizlemeye davet ediyorum. Kimsenin paralı askeri değilim. Entrika çevirenler, hodri meydan. Yüzleri varsa çağrıma dönerler.”
Başkan, kim ve nereden gelirse gelsin, eleştirilere karşı güçlü olmalıydı?
Daha güçlü bir iradeyle tüm eleştirileri göğüslemeliydi. Medyayı suçlamak yerine, eleştirileri değerlendirmeli, yapılan eleştirilerden yararlanma yoluna gitmeliydi.
Peki, hedefindeki kulübü pis edenler kimdi?
Açıkça söz etmese de, bu kişinin bir önceki başkan Berna Gözbaşı olduğunu herkes biliyor..
Ve tüm bu olumsuz koşullar, Kayserispor’u daha ligin ilk maçında büyük bir çıkmazın içine soktu.
Yakında genel kurul var.
Bekleyip görelim, bu takımın sırtından yıllarca siyasi, sosyal ve ekonomik çıkar sağlayanlar cesaret edip ortaya çıkabilecek mi?
Yoksa Kayserispor, ligin ilk maçında lige veda mı edecek?
Bu maç ligin ilk maçı idi, sakın ola son maçı olmasın.
Eldeki kadro, iyi değerlendirilirse, bu ligi kesinlikle kaldıracak güçtedir.
Bunu kimse unutmasın.
ÜSTÜN TUNCER