2017’den bu yana Dünya ölçeğinde spor yapanların sayısında bir gerileme gözlenmektedir.
Bu durum kamuoyuna yansımaktadır.
Her ne kadar spor toplumlararası ortak bir hafıza oluşturmak için en etkin çare olarak görülse de bu gerilemeye engel olamamıştır.
Ülkelerarası bütünleşmek için “Çeşitlilik içinde birlik” sloganı kullanılmaktadır.Bu anlayış bile gerilemeyi yavaşlatmaya çare olamamaktadır.
Bugün çocukları ve gençleri spor yönünde motive edecek tek şey profesyonel spor olarak önümüzde durmaktadır.
“Çocuklara ve gençlere, ”Neden profesyonel spor” diye sorulduğunda, çünkü söhret ve para orada demektedirler.
Olimpik spor dallarını ve atletizmi tercih etmemelerin nedeni de budur.
Profesyonel yapıya karşı verilecek etkin mücadelede yine de olimpik spor dalları öne çıkmaktadır.
Çünkü kollektif duygular ve unutulmaz hatıralar bırakan organizasyon olarak Olimpiyat görülmektedir.
Dinlemeyi anlamayı, çözümlemeyi öğrenen sporcular, Olimpiyat oyunlarından madalya ile dönebilmektedir.
Olimpiyat bitmekte ama mesajları bizimle kalmaktadır.
Çeşitlilik ve farklılık olimpizmi güçlendirmektedir.
Fakat olimpik kültürün henüz sporseverler arasında yeterince yayılmadığı da gözlenmektedir.
Sporu besleyen damarlara nasıl kan verileceğini bilen çok zeki spor insanları bulunmaktadır. Bunların sözü dinlenmeli ve görüşlerinden yararlanmalıdır. Bu açıdan günün koşullarına göre hareket etmeyen spor yöneticilerinin de eleştiri koltuğuna oturtulma zamanı gelmiştir.
Buna rağmen spor yöneticileri daha az sorumluluk almakta ve tersine, olimpik sporları savunanları, yetersiz gelişmeden dolayı suçlamaktadırlar. Bunun bir örneğini yetenekli sporcu yaklaşımlarımızda da görmekteyiz. Sporda yetenek seçiminde, “Her dala açık kapı” politikası uygulamamız, diğer bir deyişle de, spor dallarına yönelik özel yetenekleri, yetenekli oldukları spor dallarına yönlendirememiz olumsuz sonuçlar ortaya koymaktadır.
Somut olarak bu konuda üç öneri de bulunmak istiyorum:
1) Tohum seçimlerinde en yetenekli olanların profesyonel futbola kaptırılmadan yönlendirilmesi.
2) Antrenör eğitiminde geniş donanımlı antrenörler yetiştirebilmemiz için bütüncül bir model uygulanması.
3) Üniversitelerde spor bursu avantajının yaygınlaştırılması.
Bunlara; Ankara’da hala bir atletizm sahasının yapılmasını beklediğimizi de eklemek istiyorum.
ARTUN TALAY