Yılmaz Sazak Atletizm Federasyonu Başkanı olunca önem verdiği beş projeyi gerçekleştirmeye çalıştı. Spor hastanesi projesi de bunlardan birisiydi.
Ankara’da Gençlik Park’ının karşısında olan Stad Oteli Emekli Sandığı’nın malıydı.800 bin liraya satışa çıkarılmıştı. Onu alacaktı.
Yılmaz Sazak Stat Oteli’nin yarısını spor oteli, yarısını da spor hastahanesi olarak değerlendirmek istiyordu.
Sporu seven doktorları da bu hastahanede toplayacaktı. Böyle olunca da hiç bir sporcu tedavi ve ameliyat için yurtdışına gitmek zorunda kalmayacaktı. Spor tedavisi için harcanan paralar yurt içinde kalacaktı. Hastahane için gerekli olan tüm cihazlar ve donanımın en iyisi ile donatılmış hastahanede, spor konusunda uzmanlaşmış doktor ve diğer sağlık görevlileri yüksek ücretlerle görevlendirilecekti. Tedavinin yanı sıra sporda koruyucu hekimlikle ilgili bölümü ile koruyucu hekimliğe de önem verilecekti. Ayrıca yurt dışı ile hem eğitim, hem de destek almak için sporda ileriye gitmiş ülkelerin uzmanları seminerler, ve ameliyatlar için hastahaneye davet edileceklerdi.
Hastane için gerekli olan finans desteği için Yılmaz Sazak 1988’de TÜSİAD, sanayi odaları vb. kurumlardan da destek sözü almıştı. İş insanları da verecekleri para oranında hastaneye ortak olabileceklerdi.
Böylece Atletizm Federasyonu hiç bir para harcamadan özel bir spor hastahanesi sahibi olacaktı.
Yılmaz Sazak’ın diğer projeleri de okullar ligi, yıldızlar ligi, Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yaşayanları ve cezaevindekileri atletizme kazandırma projeleri idi.
Bunlarla birlikte çok önem verdiği spor hastaneleri projesi için çok kişiden destek almıştı.
Sıra spor teşkilatının desteğine gelmişti. Bunun için teşkilattaki yetkililerden randevu almıştı. Randevu günü büyük bir heyecanla gittiği teşkilatta büyük bir düş kırıklığı yaşadı. Makam kapısında uzun bir süre bekletildi ve üstüne üstlük çok kısa bir araya sıkıştırılmış, ve çok işimiz var sözleri ile projelerinin dinlenmemesi onu çok üzdü ve kızdırdı. Ardından da federasyon başkanlığından istifa ederek ayrıldı.
Atletizm için çarpan kalbi sustuğunda, cenazesinde en ön sıralarda bu makam sahipleri de yer alıyor ve ona övgüler düzüyorlardı.
ARTUN TALAY