Merkez Hakem Kurulu’nun atamalar konusunda yaptığı hatalar çizmeyi aştı ve lastiği patlattı…
Hakemlerin form durumlarına bakmadan, daha önce yönettiği maçlardaki hatalarını incelemeden, hangi maçı başarıyla yönetebileceği konusunda hiç bir analiz yapmadan, sadece isimlerine dayanarak adaletsizce atamalar yaparsanız, Futbol Federasyonu’nun ve hakem camiasının büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmasına işte böyle davetiye çıkartırsınız.
Roberto Rosetti ayrıldığından beri yapılan doğru düzgün bir eğitim yok…
İyi maç yöneten hakemler ertesi hafta evlerinde otururken hata yapan hakemler maçtan maça koşuyor.
Tüm ülkeler VAR sistemini liglerinde en az bir yıl off-line uygularken siz Antalya’daki gazozuna bile oynanmayan 3-5 U17 maçı ile VAR’ı uygulamaya geçirdiniz.
VAR sistemi ile ilgili daha önceki haftalarda yapılan uygulama hataları irdelenmedi, hatalardan ders çıkartılmadı…
Hakemlere ekranlarda sürekli hakaretamiz ifadeler kullanan yorumcuya VAR odaları peşkeş çekildi. O mahrem ortamlarda bile hakemlerin aşağılanmasına müsaade edildi. Bir de üstüne üstlük sözlerinden dolayı da MHK tarafından tebrik edildi. Yönetici böyle yaparsa hakem nasıl dik dursun…
Böyle büyük hataların yaşanacağı, maçların sonucunu etkileyecek ”Kara Cuma”’nın geleceği haftalar öncesinden sinyal veriyordu. Bunu daha önce defalarca kaleme aldık, ikaz ettik.
Evet…
Cuma akşamı gerçekten önemli bir hata yapıldı. Hatalı olanlara gerekli yaptırım kesinlikle uygulanmalı ama maalesef üç hakemimizin kellesi isteniyor… Ne demek bu nasıl bir cüretkarlık… Bir gayri ahlaki davranış ya da bilerek yapılmış bir yanlış varsa o başka… O zaman çıkın ne olduğunu açıklayın.
Eyyyy MHK…
Zamanında başarısız yönetimler sonrası dinlendirme cezası uygulamazsanız, kelle vermek zorunda kalırsınız. Siz aynaya bakmak yerine hakemleri giyotine gönderiyorsunuz.
Beyler, hakem kellesi vermek yerine kendi koltuğunuzdan niye fedakarlık etmiyorsunuz.
Koltuğunuzu kurtarmak için biz 2 numaralı 3 numaralı hakemleri verdik daha ne yapalım mazeretini ortaya sürüyorsunuz.
Merkez Hakem Kurulu’nun görevi hakemleri numaralarına göre atamak değil formda olan hakemi, maçı başarıyla yönetebilecek hakemi atamaktır. Maç iyi yönetildikten sonra kimse size niye 25 numarayı atadınız diye sormaz.
Bir Hüseyin Göçek bir Halis Özkahya kolay yetişmiyor.
Yarın öbür gün ikisinin de UEFA’da çok önemli maçlarda görevleri var.
İyi hakem yöneticisi; hata yapmış olsa da hakeminin arkasında durabilen ama gerekli iç yaptırımları uygulayabilen yöneticidir. Yarın TFF yönetimi toplanacak, bu toplantıda Merkez Hakem Kurulu’nun göstereceği duruş son derece önemli… Eğer iş hakem kellesi almaya giderse bundan sonra vay halimize…
Sayın Namoğlu; Sayın hocam yarın lütfen dik durun hakem kellesi vermek gibi son derece çağdışı bir talebin karşısında eğer gerekiyorsa kendi koltuğunuzdan fedakarlık edin. O zaman bunca yaptığınız hataya rağmen camia sizi ayakta alkışlayacak ve minnetle anacaktır.
GALATASARAY-KONYASPOR
13. haftanın ilk maçında yaşananlar ve sonrasında Galatasaray Başkanı Cengiz’in TFF ve kurullarını istifaya; Halis Özkahya, Hüseyin Göçek ve Fırat Aydınus’u düdüklerini asmaya davet etmesi çok üzücü…
10. haftaya kadar göğsündeki kokarda rağmen 3 büyük maçına atanmayan, 10. haftada yönettiği Fenerbahçe-Ankaragücü maçında da vasatın altında kalan Göçek’in, sıkıntılı derbi maçının ardından zorlu geçmesi belli olan bu maça atanması akla çok yatkın değildi.
Yeni Malatyaspor-Galatasaray maçı yönetimiyle Galatasaraylıların hedefinde olan Halis Özkahya’yı da VAR koltuğuna oturtmayı ise ancak Yusuf Namoğlu başarabilirdi(!)
Sakin giden ve hakeme çok ihtiyaç duyulmayan maçta, bu ikili 87.dakikadaki krizi çözemeyince kızılca kıyamet koptu.
Serdar Aziz’in temiz müdahalesine Göçek penaltı çaldı. Halis Özkahya ise videodan izlediği bu pozisyonda hakeme uyarı göndermedi. VAR’ın temelinde “Skandal Hatalar”ın önüne geçme arzusu vardı ama bu “Skandal hata” önlenemedi.
Serdar Aziz’in topu hakeme atmasının ise izahı yok. Kırmızıyı hak etmişti, Göçek de gereğini yaptı. Olan Galatasarayın 2 puanına oldu.
ANKARAGÜCÜ-BEŞİKTAŞ
Mete Kalkavan bu sezon ilk kez üç büyük takım maçında görev yaptı.
“Caner olayı” sonrası ilk defa Beşiktaş’la buluştu.
17. dakikada Vida’nın kafa golü VAR müdahalesi ile iptal edildi. İnsan gözünün çözemeyeceği bu ofsayt teknoloji yardımıyla çözülmüş oldu.
23. dakikada Pinto Beşiktaş ceza sahasında yerde kaldı. Necip’in Pinto’nun bileğine bir teması var.
Bu temas penaltı için yeterli mi, değil mi tartışılır. Bana göre penaltı verilmesi daha doğru olurdu. Bu pozisyona Kalkavan “Devam” dedi ve VAR da müdahaleye gerek görmedi. Topu bu penaltı tartışmaları arasında kazanan Beşiktaş rakip kaleye indi ve Ljajic’in ayağından golü buldu. Eğer penaltı verilmiş olsaydı, belki Ankaragücü öne geçecek maçın gidişatı değişecekti.
60. dakikada Ankaragücü’nün Bifouma’yla kazandığı gol VAR müdahalesi sonucu iptal edildi. Golden önce Pinto’nun Güven’e faul yaptığı gerekçe gösterildi. Ben de pozisyonda faul olduğunu kabul ederim, hakemleri eleştiremem. Ancak 23. dakikada Pinto’ya yapılan müdahaleyle, gol öncesi Pinto’nun Güven’e yaptığı müdahale arasında bence hiçbir fark yoktu. O pozisyon faulse, Necip’in Pinto’ya hareketi de penaltıydı.
ALANYA-KAYSERİSPOR
19. dakikada Alanya lehine doğru bir penaltı düdüğü çaldı. 45.dakikada Süleyman Özay’ın orta çizgiye koşmasına rağmen, VAR müdahalesiyle Cisse’nin Alanyaspor’a kazandırdığı gol ofsayt gerekçesiyle doğru olarak iptal edildi.
45+3. dakikada ise VAR müdahalesiyle bu kez Alanyaspor lehine doğru olarak bir penaltı verildi.
Arda Kardeşler’in Sapunaru’nun Ceyhun’u çekmesini değerlendiremeyerek atladığı penaltıyı VAR atlamadı. VAR ın başında Cüneyt Çakır olunca bu maçtaki tüm müdahaleler yerinde ve verilen kararlar doğru oldu.
ERZURUMSPOR-ANTALYASPOR
Her hafta yazıyorum.
Bu hafta da yine tekrarlıyorum.
Sezonun en iyi performansını bu sezon Alper Ulusoy sergiliyor. Bu haftada sorunsuz ve başarılı bir maç çıkarttı. Tebrik ediyorum kendisini…
TRABZONSPOR-FENERBAHÇE
Böylesi zorlu ve atmosferi yüksek bir maça ilk kez çıkan Halil Umut Meler, bu maçta sınıfı geçti.
Şansı da yanındaydı.
Zor bir pozisyonla karşılaşmadı.
Oyuncular saygılıydı ve sportmence olmayan davranışlar sergilemediler.
Trabzonspor lehine verilen penaltı tartışmasız doğru karardı ancak penaltı öncesinde çaldığı faul hatalıydı. Eljif, Abdulkadir’e faul yapmamıştı. Penaltı gol olsa eleştirilerin hedefinde Meler olurdu.
SİVASSPOR-RİZESPOR
Maçın 76. dakikasında Sivasspor’un Braz’la attığı golde VAR devreye girdi. Ümit Öztürk kenara gelerek pozisyonu tekrar izlemesine rağmen gol kararının arkasında durdu. Ali Çamdalı’nın eli rakibini omzuna temas ediyor ama itip itmediği çok belli değil. Muhammet Demir’in koluna doğru gelen topun, kola temas edip etmediği de çok açık değil. Kısaca ortada açık ve bariz bir hata yok. Ali Palabıyık’ın bu pozisyonu video başında izlerken nasıl bir yorum yapıp da Öztürk’ü kenara davet ettiğini çözemedim. Ümit Öztürk’ün kararının arkasında durmasını ben de doğru olduğunu düşünüyorum.
86. dakikada Douglas’ın ikinci sarı karttan ihracı doğruydu. Maç süresince Öztürk’ün avantaj uygulamasını çok iyi yaptığını da belirtmeliyim.
Zaman zaman hatalı kararları olsa da ümit Öztürk un dik duruşu hakemlik adına iyi sinyaller veriyor. Umarım bükülmez…
KASIMPAŞA-MALATYA
Maçın hemen başında Eduok’un şutunda Murat’ın elle oynamasına Aydınus’un çaldığı penaltı düdüğü doğruydu. 16. dakikada Ahmet, Trezeguet’i düşürünce Aydınus bir kez daha penaltı noktasını gösterdi.
Bu karar da doğru idi.
84. dakikada Diagne’nin attığı gol sonrası, maske takarak sevinmesi kurala göre sarı kartla cezalandırılmalıydı, Aydınus bunu da atlamadı ve sarı kartını çıkarttı. Kellesini isteyenlere Aydınus “Ben daha uzun yıllar başınızdayım” mesajını verdi
AKHİSARSPOR-BURSASPOR
Haftanın en sorunsuz maçlarından birini yönetti. Zorlanacağı pozisyon da olmadı. Rahat ve kendinden emin bir maç tamamladı. “Daha önceleri bana neden hakkım olan maçları vermediniz” der gibiydi.